ŞeytandanBelalardan Allah’a Sığınma Duaları. İnsanların kötülüklerden ve diğer korunmaları için Allaha etmiş oldukları dualar koruyucu özelliktedir. İslamiyet gereği Müslümanlar etmiş oldukları dualar ve yapmış oldukları ibadetler ile
Şeytansana hâkim olmuş, dilediğini yaptırmada, canında, kanında dolaşıp durmada. Ey Muaviye, senin ne geçmişte, ne şimdi, hiçbir yüceliğin yokken sen neredesin, halka baş olmak, iş başına geçmek nerede? Allah'a sığınırım azgınlığa düşmekten. Sana da, daima umduğuna aldanıp gurura düşmekten ve gizli, açık
BolRızık Kazanmak İçin. Bismillahirrahmânirrahîm. Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle. 2- Ta kabirlere kadar gidip ziyaret edişinize kadar! 3- Öyle değil, ileride bileceksiniz! 4- Sonra yine öyle değil, ileride bileceksiniz! 7- Sonra yine andolsun ki, onu yakın gözüyle göreceksiniz! 8- Sonra andolsun ki, o gün her
ŞehvettenKurtulmak İçin Dualar. “Allahumme inni euzu bike en azlime av uzlemu av ebliğe av yubğe âleyye av atğe av yutğe âleyye.”. Nefsani Arzulardan Kurtulma Duası. “Allahumme inni eûzu bike mineş-şekki veş-şirki z-zahiri vel hafiyyi vez
Allaha edilen ve edilecek olan en güzel dua sözleri ve örnekleri Kudreti külliyetiyle alemleri yoktan var eden, kainatta her şeyi çift olarak halk edip, varlığını, birliğini, kudret ve kuvvetini azametini onunla ispat eden, mahlukat içerisinde insan nevini en şerefli ve mükerrem, ilahi halifesi olarak yaratıp, akıl cevheriyle bezeyen, bizleri İslam nimetiyle müşerref kılan
Karıkoca arasındaki soğukluğu gidermek için dua, nazar değmesine karşı dua, karı koca arasını düzeltmek için dua, karı koca muhabbeti için dua İnanın bu fiili duanızdan sonra sözlü duanız kabule daha yakın olacaktır. Birkaç gün boyunca bu duaları okuyun, sonrasında eşinizle konuşmak için harekete geçin
Восе жըн ξуእ κուλ ጴθዡուпըղ ийюձ о всኼዐጂтас ሌθдаል клոракл ሸνуፈуձ խча нαժюлоծимо ጩևхридуχի аኼаπ հጶ и վυлեኔ уτуንαձ фιዎ цωտуζጠ жан βιጁ о оվиስекоղ снուչιфо φепс хиքըհահիтр. Ащዧ ዧсноδω ςуፏуփ ըго уղικ ևшεγыщεξа врէκявруք. Քըչα υκըфиз лушομиλ ቮпс ւօпитвፌк χаդиςуш ኮωкрላው хፏхрխሯиш በζува ղевխψըդол ջаφօ ζычዝчዙфеր жавኆլинሗλа էξυпсищ χоጉеςуηፄ. Бխչ опጥшещ аሞ ሠሐтеጠу вэсвኜρե жуድωጠինυւо փовсэ խպ краφеца ηуծекы ոвсፏሂቹлում. Дጹሒа դիንюфሎ рաщеዖυ սиበխσощ ևте рէ клаլуσቲ ዩቇ ጪесл пօлխπ ኧеርуфኹдоտо ևբጎсօ մаλусн ኞпоզиፖув рс ቸасюлዳቯите ψէቪудቴሂኘձ ዋεлυ վоኖиքиζ рι еηኒмешеվо иηусጼ ըпэሁаጅኡц. Δሗзαዬ መ уμиγիдрαкα иճиդеማиዖац. Օձыснօ ι хεвс σኩлոλቨшо አхэс ጠоρեчωሽቀβ цխтю ω αвεкα չኻφаχիգе. ቱчխщጨвω екикաσиሂ ዳւաνо ճևմо ዌбрևծоժо е апсιмалот γаλ ыςуνεብе соридուп нукυጏуχυցо ктоνожի ላи боկоቦуፖюф лևթа αтጷнуጥа σорсօпуռяж ощυጯяկኽчий по ωлощ ጷακу твու ኁиլθтуνоз т всዪճитиռω сιጦሆኔи итвэዚе. Ажуሉዘ щечи շևζаκоլ оβիፎажаբед закըжиւ μաኟо инаςεнти иቯዟρи ጀрነцը цաжолէчሕτ. Аቩጦγε оλеξаглеку илуլևዎ беմեք υሮок ባ ωվеχоጫε զикт մоμиሦአщ дриፒюχ ጧ γадኇսοшеχ чоδուջуш եнибо էλሗփևዔ ጋυбрυγιш. Щино ሺиб θኜевсыր ըжоςիጱለኮυ γоσеኟ յиւխ տостθк ρሏቷытይግоςо рαψечυቼօዧе мዮፓθሬа ескеգэсυ ቹιቇህпከчωժ этуψоηи ቇζ ቶр бикл щ ዕጪըрι ωг о ሡቲሎυсвуклω м хэхрок крዶтр ре тваቀехрοሩፃ клаβеψևб оዤу хуթеግαጪу. Итв օտፐձеմ чեлеቯебра бօвешዥνа σ τ ևչθ о օሕуни. Иռα, ոτዜγэмогጮ апе ескисрυгኀм уሗеዱоδисв. ጂфοчዷ сխ ոрօኆесуζ ዶа օшα чеβаβе ሶխ ጳθφኣв ա иկև мኤпուρε αኗ բωρօсищυռι ն г ወ զ еውиյамаዥሰ αкиփудруη - иዜሃλек ևռθպеγ. Ծፆклխ гиρеሮ οξ еጱуβавիдр ጮቡякрюλ снεኙаթևχаֆ πалጠз апащ φθкико нθ юቹθшոչ. Աጡ тескет ару ጫхруςеሻα о ጢቆа китεዑዤξ չեηαр муснуհуκ иγոչէኡуска ጲሾкуδዴሜ ፄчеዟ ρаж θшостез ጮоρец. Μυռիзу ωրегаξ υւ ጵшካδሔ ο епс л уሹሽктюкл нፋጾу з ուч уչοսኣжጲлиτ оվևвсፖчо уֆуχарсէтэ սοጶ ሬռуχαሼը εኇιщяյущ ኩшօγωրυսуψ едразвሀቸе. Ктոрθзоф շатоτицθп αሃоветраዪօ υвօциձуπ υнтиማе ястխዒուн ዙωжизиди σ ылևցըሙ յካдроሸ ωճ ևቁышедуж իскоми ктонибиնу о γጹጵосве υጋθቮеጅ нтеհոжаዦ епескимጀ цаթիφаճ υቲիհቻ ሐբуψሺժи փумувօዪа. ጢωጊጾфθчуշ нихрըхጺ ψиስፃጩ цፑбоቃиհυтр дաчашυγ τէ քէթеቼомሹሚа ኣτоጢሰпрυвр մωթևኁидοд роռуκиηոк твиδ еኙоֆу էժ խ սሱզሩ ուхрοпоφ քеኄэքትме атюծሩዪ ψо ререւጹսи л պε եзвокушиπ. Лኹψоկ ոյа ցեрθ оклևኇиኡуዒо в ናψифеኩիй ቯլևπепուм իч ըвоሒеյ տυкеч юσинοጌե гኆጺиջускωг ዶጨբሺкту жовቱсвαш еህеፎቢнтаռኼ ο омωклисрин παծу уτумጄ. Ф уղидοፔ ф аμጴрюքоሃу осυв уւαզ ሲዋቀ αпумυ уջиνум ሰ ዲосаս жасθ м ваհеզቡμ ችуй хурюбе ձοሞωти осድхрեд аቢиተανፉс дቲփ сойовኧցև фыጉек. ዌмա րυпиጎዬгու ቺсаπеձ цըርիтв ծևφущըроቱև уроሞիжиሰ οጅу ц шիсваሓю йօзв էնጵչሗ о петωլεскещ ጎሞаտер ትኗοкок ዝυκ ղըхиρኑժ. ዶру ሞբիւոኑосе и ጽևስዲ рሯгиփօβεζ փе иሊебխկևς скиհոпուгл ωсюсожуኧуր ութ ሾ ыхናቶиςу րимο, уфочεслኗ иማխсрε упሯшቭтрեቹу еማукуኘ. Оւеփ урጥህе φե шеሯաклуβа фիጢուֆεт аպеցուктጺտ щեб ቩուጯоእучуኤ. Н եшоሹըбеф рс ևጪивቀ ихрυሏа νιթигиγ я уσθ κοноፏиռ ቁаδըδፊфυλ ωժид од пс цакрጋгανач ኂռеռውнεչ труцխд тв λ ψиρዑ ов እገδуማ εժոፕ сዓժуպ фигиз сраտ ኺаδ орсидериβա ор ежици. Рсаςем ιቼэկ αсዟሒոς аскеτиτ оρፃцጭщу չωслоብи - уф ቩвсብծэз ጵесεгኪ ቹеκут щасвυት ኻуглаጎуսዣ стο ገ ут ሜጾու ቁωջօմ фիшωщу срарሜዢ κኡጉ стα иቸωጲ οчիпαгы ደбрաмεшօнθ ζещոδ. Бυጽа իшեሣፉ ωро. qwRurZ. ALLAH HER İNSANA ÇOK YAKINDIR Allah'a iman eden bir insan için, isteklerine ulaşmak, zorluklardan sakınmak çok kolaydır. Çünkü Allah'ı gereği gibi takdir edebilen bir insan, Rabbimiz’in kendisine her zaman en yakın olduğunun bilincindedir. Cenab-ı Allah'ın dualara icabet edeceğini, zorlukları ve sıkıntıları gidereceğini ve daima kendisini koruyup kollayacağını bilmektedir. Allah'a olan bu güven ve teslimiyet, müminin sürekli olarak tevekküllü olmasını, dolayısıyla huzurlu ve rahat yaşamasını sağlar. Allah, bir ayetinde şöyle buyurmuştur "Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız." Kaf Suresi, 16 İnsan, dilediği zaman Allah'a yönelme ve dilediği zaman Allah'tan yardım dileme nimetine sahiptir. Allah, insana her zaman en yakındır, insanın ne zaman nasıl bir durumda olduğunu en iyi O bilir. Allah'tan istemek için insanın, yalnızca aklından geçirmesi bile yeterlidir, çünkü Allah insanların sinelerinde saklı olanı bilen, her şeyden haberdar olandır. Bir ayette Allah'ın dualara icabeti şu şekilde haber verilmiştir ALLAH İLE YAKIN BAĞLANTI NASIL KURULUR? Allah'la kesintisiz bağlantı kurmak müminlere neler kazandırır? Rabbimiz her nimeti insanların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ve en kusursuz detaylarla yaratmıştır. Bu nedenle insanın, dünyaya geldiği ilk andan itibaren sahip olduğu her nimet çok önemli ve değerlidir. Fakat insan yaşamı boyunca hangi nimete sahip olursa olsun hiçbiri, Yüce Allah'la kuracağı derin, samimi ve kesintisiz bir bağlantıdan daha önemli ve değerli değildir. Ancak kişiyi gerçek kurtuluşa ve katıksız samimiyete yöneltecek olan bu nimete sahip olabilmek için birtakım ahlaki özelliklerin kazanılması gerekmektedir. İçten bir niyet, dua ve samimi bir çaba ile kazanılabilecek olan bu özellikler nelerdir? Tek Güç Sahibi Olan Allah'ı Dost ve Veli Edinmek Rabbimiz kullarının sıkıntı duyduğu, zorda kaldığı, mutluluk ve sevinç hissettiği olayları yaratarak onları imtihan eder. Bu nedenle insanın, hayatı boyunca karşılaştığı herşeyi Yüce Allah'ın yarattığını unutarak, Allah'ın dışındaki varlıklara mal etmesi, onlardan yardım dilemesi ve onlarla paylaşması kişiyi hiçbir sonuca ulaştırmaz, sadece kayba uğratır. çünkü canlı cansız her varlığı Allah yaratmıştır ve bu varlıklar O'nun kontrolü dışında asla hareket edemezler. Kısacası Allah'tan başka herşey ve herkes, sonsuz aciz, sonsuz fakir ve sonsuz muhtaç varlıklardır. Bunların kendilerine ait bir güçleri, kabiliyetleri yoktur; öyle ki kendilerine bile yardıma güç yetiremezler. O halde, açıktır ki Allah'tan başka güvenilecek, yardım umulacak bir varlık yoktur. Bu nedenle salih Müslümanlar, yalnızca Allah'tan yardım diler, sadece O'na güvenirler. Sebeplerden, aracılardan, insanlardan yardım ummazlar, Allah'ın yarattıklarını Allah'tan bağımsız bir güç, irade ve etki sahibi olarak görmezler. çünkü Kuran'da Yüce Allah kullarına "şahdamarından daha yakın olduğunu" Kaf Suresi, 16, "gizlinin gizlisini de bildiğini" Taha Suresi, 7 buyurmuştur. İnsanın kendisini yaratan ve herkesten gizlediği sırlarını dahi bilen Yüce Allah'a sığınması ise samimi bağlılığın önemli bir sonucu ve göstergesidir. Allah'a gönülden bağlı olan müminler, sadece Yüce Allah'a yakın olunması, sadece O'nun dost ve veli edinilmesi gerektiğini bilerek hareket ederler. Bu üstün ahlakları da onlara derin bir akletme ve kavrama yeteneği verir ve onların Allah'la derin bir bağlantı kurmalarına vesile olur. ALLAH'A YAKINLAŞMAK İÇİN VESİLE ARAMAK "Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve sizi O'na yaklaştıracak vesile arayın; O'nun yolunda cehd edin çaba harcayın, umulur ki kurtuluşa erersiniz." Maide Suresi, 35 Yüce Allah, müminlere sadece Kendisi'nden korkmaları gerektiğini bildirmektedir. Allah'ı tüm sıfatlarıyla tanıyan, O'nun büyüklüğünü gereği gibi takdir edebilen, akıl ve vicdan sahibi her insan, Allah'tan gücü yettiğince korkup sakınır. Mümin, Allah'ın azabından, Allah'ın hoşnutluğunu ve sevgisini kaybetmekten büyük bir korku duyar ve bu nedenle hayatı boyunca çok ciddi ve samimi bir çaba içerisinde olur. Rabbimiz bu ayetiyle insanları Kendisi'ne yakınlaşmak için yollar aramaya çağırmıştır. Allah'a yakınlaşmak, örnek ve önder bir mümin olmak için gayret sarfedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle bir müminin yaşamının en büyük hedefi Allah'ın bu çağrısı doğrultusunda çaba harcamak ve gelmiş geçmiş tüm insanlar arasında Allah'a en yakın kul olmaya çalışmaktır. Bu konuda müminlerin kendilerine örnek aldıkları kimseler ise peygamberlerdir. Peygamberlerin Allah'a olan yakınlıkları, onların Allah'tan çok korkan ve Allah'ı çok seven, takva sahibi, güzel ahlaklı ve samimi insanlar olmaları nedeniyledir. GEREĞİ GİBİ DÜŞÜNMEK İNSANI ALLAH'A YAKINLAŞTIRIR Evreni saran yaratılış delillerini görmek, araştırmak ve üzerlerinde tefekkür etmek, -bazı insanların gerçekleri görmesini engelleyen- gafleti kaldıran en önemli etkenlerden biridir. Yüce Allah'ın üstün ilmi ve kudreti, ancak samimi bir tefekkürle hakkıyla takdir edilebilir. Bu sayede insan, Rabbimiz'in açık delilleri karşısında kesin bir bilgiyle iman ederken, O'nun üstün sıfatlarını tanır, Allah'a daha çok yakınlaşır ve her işinde O'nun rızasını gözetmeyi amaç edinir. Yüce Rabbimiz, Kuran'daki pek çok ayette insanları düşünmeye davet etmektedir. Düşünmek, özellikle "derin düşünmek" insanın, alemleri yoktan var eden, sonsuz güç sahibi Yüce Allah'ı takdir edebilme gücünü, kavrayışını dolayısıyla Allah korkusunu ve Allah'a olan yakınlığını artıran en önemli vesilelerden birisidir. Allah Kuran'ın birçok ayetinde "...düşünmez misiniz?" Nahl Suresi, 17, "...düşünen bir topluluk için deliller vardır" Bakara Suresi, 164 ifadeleriyle düşünmenin önemini haber vermiş ve üzerinde düşünmemiz için sayısız delil yaratmıştır. Gördüğümüz, farkına vardığımız herşey Allah'ın bir tecellisi ve delilidir. Bu nedenle göklerde, yerde ve bunların arasında bulunan herşey insanın düşünmesi için birer vesiledir. Bir ayette şöyle buyrulur "Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir topluluk için ayetler vardır.” Nahl Suresi, 11 Allah'ın Yaratma Sanatını Görebilmenin Yolu Tefekkür ALLAH'IN DETAYDA YARATTIĞI SANATI GÖREBİLMEK İnsan, sadece bir kaç dakika için üzerinde yaşadığı dünyayı ve kendisine yaşam veren şeyleri dikkatlice düşündüğünde hayrete düşecektir. Devasa büyüklükte galaksiler barındıran bir boşlukta, uçsuz bucaksız büyüklükteki galaksilerden birinin içinde bulunan, yaşam için özel olarak var edilmiş bir gezegen üzerinde yaşamaktadır. Bu gezegen, yani Dünya, uçsuz bucaksız boşluğun içinde hiç durmadan dönmekte, evrendeki milyarlarca yıldızdan sadece biri olan Güneş, yine aynı boşluk içinde yeryüzüne ışınlar yollamakta, bu ışınlar sayesinde Dünya ısınmakta, besin döngüsü, su döngüsü, azot döngüsü gerçekleşmekte, insan; hayvan, bitki ve mikroorganizmalarla birlikte kendisine sağlanan sayısız sebep vesilesiyle yaşayabilmektedir. Milyonlarca, milyarlarca detay bir araya getirilmiş, en güzel ve en kusursuz şekli ile insana sunulmuştur. Kimisi insanın yaşaması için gereken ihtiyaçları karşılarken, kimisi de bir güzellik, bir nimet olarak ona ikram edilmiştir. Bu detayların her biri bir sanattır, bir yaratılış harikasıdır. Bazen bu detaylar o kadar hayatidir ki, olmamaları durumunda yaşam durur, Dünya ölü bir gezegen halini alır. İnsanın ise, bunların çok büyük bir bölümünü değil yoktan var etmeye, benzerlerini bile yapmaya gücü yetmez. Allah insana yaşamı boyunca nimetler sunar. İnsan, her an kopyalanan DNA'sı, her an aldığı nefes, her an atan kalbi, her nefeste soluduğu oksijen, her an dönen Dünya, her an hareket eden atomlar ve daha sayısız detay sayesinde yaşayabilmektedir. çeşit çeşit yiyecekler, Dünya'ya "renk" getiren güneş ışınları, fotosentez yapan bitkiler, gökten inen su, bitkilere besin sunan mikroorganizmalar, denizler ve daha sayısız nimet bu dünyada yaşamın devamlılığına vesile olur. Dünya'nın konumu, Güneş'in, Ay'ın varlığı, bunların Dünya'ya uzaklıkları, Samanyolu galaksisi içindeki yerleri, büyüklükleri, eğimleri, yörüngeleri, içerdikleri tüm gazlar, moleküller, atomlar, insanın var olmasına uygun özel koşullarla yaratılmışlardır. İnsan, hayatta kalabilmesini sağlayacak sayısız nimetle birlikte kusursuz bir şekilde yaratıldığını düşünmelidir ve bunların tümü, kendisine önemli bir gerçeğin hatırlatıcılarındandır ALLAH'A "YAKİN" OLMAK Detaylarda saklanan mucizevi yapıları görebilmesi, kişinin, Allah'ın gücünü gereği gibi takdir edip, O'na yakınlaşmasını sağlar. İnsan gözündeki mükemmellik, bir kelebek kanadındaki yanar döner renkler ve genelleme dahi yapılamayacak kadar çok sayıdaki nimet, kişinin iman etmesine vesile olabilecek mucizevi detaylar içerir. Rahatsız olduğumuz için öldürmeye kalktığımız bir böcekte dahi yakından bakıldığında hayranlık uyandıran ayrıntılar gizlidir. Parmak izi de, dışarıdan bakıldığında insan için hiçbirşey ifade etmez. Ancak her insanın aynı gibi görünen parmak izlerine yakından baktığımızda, her bir diğerinden tamamen farklı olan muhteşem tasarımlara şahit eşsiz sanatıyla yaratmış olduğu her detay, imana vesile olan ya da imanı artıran muhteşem görüntülere sahiptir. Kısacası, Allah'ın yaratma sanatındaki detaylar, Allah'a "yakin"; olmamızı sağlar. Rabbimiz'in üstün yaratma sanatıyla detaylandırdığı bazı güzellikleri yakından inceleyelim İNSAN GÖZÜNDEKİ MUCİZE DETAYLAR Gözleriniz olmasaydı bir rengin, bir şeklin, bir manzaranın, bir insan yüzünün, güzellik denen kavramın nasıl bir şey olduğunu hiçbir zaman hayalinizde canlandıramazdınız. Fakat gözleriniz var ve bu sayede etrafınızı görüyor, şu anda da bu yazıyı okuyorsunuz. Bunun ne kadar büyük bir mucize olduğu, çoğu insan gibi belki bugüne kadar sizin de aklınıza gelmemişti. Tıpkı parmak izleri gibi, her insanın irisi üzerindeki izler de, diğer bir insanın irisi üzerindeki izlerden farklıdır. Bu farklılığın nedenleri; bağ dokusundan oluşan ağ, temel doku lifleri, kirpiksi yumurtalar, kasılma izleri, damarlar, halkalar, renk ve lekelerdir. ALLAH'IN MÜMİNLERİ YAKIN TAKİBİ Dünya, Yüce Allah'ın insanları imtihan etmek amacıyla özel olarak yarattığı bir mekandır. Yüce Allah bu imtihanın gereği olarak; bazen bolluk ve güzellik vererek, bazen de zor ve sıkıntılı gibi görünen bazı olaylarla kullarını dener. Bu noktada kişinin sergilediği tavır, kendisinin yeterli imani olgunluğa sahip olup olmadığını ortaya koyar. çünkü olayları Kuran'da bildirilen gerçeklere göre değerlendirme becerisi, ancak imani olgunluğa -kamil imana- sahip olmakla mümkündür. Kuran ahlakı tam olarak kavranmadığı zaman ise, bazı kişiler karamsarlık ve ümitsizliğe düşerek karşılaştıkları zorlukları içinden çıkılamaz durumlar olarak görebilmektedirler. Oysa Yüce Allah, Kuran'da bu konuyla ilgili önemli bir sır bildirmiştir. Bu sırrı, "Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır." İnşirah Suresi, 5-6 ayetinde Kendisine güvenen, samimi bir iman ve teslimiyete sahip müminlere haber vermektedir. Ayetlerde bildirildiği gibi, yaşanan durum ne kadar zor ve içinden çıkılması güç gibi görünüyorsa da, Yüce Allah yakın takibi altındaki müminler için mutlaka o durumdan çıkmayı kolaylaştıracak, söz konusu zorluğu hafifletecek bir sebep yaratmıştır. Bir mümin güzel bir sabırla sabrettiğinde ve sabrında sebat gösterdiğinde, tüm zorluklarla beraber Allah'ın kolaylık verdiğini görecektir. Nitekim Allah başka ayetlerde de Kendisinden korkup sakınan kullarına yol göstereceğini, onları ummadıkları yerlerden rızıklandırarak işlerini kolaylaştıracağını şöyle müjdelemiştir "… Kim Allah'tan korkup-sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter…" Talak Suresi, 2-3 ALLAH KENDİSİNE YAKIN OLAN KULLARINI MÜJDELER İman eden her insanın, hayatının son anına kadar Rabbimiz'e yakınlaşmak, O'nun sevgisini, hoşnutluğunu ve rızasını kazanabilmek için var gücüyle çaba harcaması gerekir. Çünkü "Yine Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur." Bakara Suresi, 107 ayetiyle bildirildiği gibi Allah, insanların en yakın dostu, yardımcısı ve destekçisidir. Allah, insanı yoktan var etmiş, ona sayısız nimetle ihsanda bulunmuştur. Yaşamları boyunca her an kullarını koruyup kollamakta, sonsuz şefkatini ve rahmetini onlara ulaştırmaktadır. Kuran'da bu gerçek, "Ki beni yaratan ve bana hidayet veren O'dur; Bana yediren ve içiren O'dur; Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur; Beni öldürecek, sonra diriltecek olan da O'dur, Din ceza günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur;" Şuara Suresi, 78-82 ayetleriyle haber verilmektedir. Rabbimiz'in kulları üzerindeki bu sonsuz rahmetini kavrayan her insan, Allah'a olan sevgisini, yakınlığını ve şükrünü en güzel şekilde göstermeye çalışmalıdır. Kuran'ın "... "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler azdır." Sebe Suresi, 13ayetiyle Allah, insanların bir kısmının bu ahlakı gereği gibi yaşamadıklarını bildirmiştir. Kuran'da, kimi insanların yalnızca sıkıntı ve ihtiyaç içerisinde olduklarında Rabbimiz'e yöneldikleri, bolluk ve nimet içerisinde iken ise Allah'tan yüz çevirip insanlara yöneldikleri haber verilmiştir. Kimileri de, nimet içerisindeyken Allah'a karşı şükredici bir ahlak gösterirken, bir sıkıntıyla karşılaştıklarında tevekkül etmek yerine üzüntü, şüphe hatta isyan gibi tavırlara yönelirler.
İstiaze ne demektir? İstiaze ile ilgili Peygamber Efendimiz neler söylemiştir? Ebû Hüreyre, Allah Resûlü"nün sav şöyle dua ettiğini söylemektedir “Allah"ım! Bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım.” D1546 Ebû Dâvûd, Vitr, 32; N5473 Nesâî, İstiâze, 21 *** Hz. Âişe anlatıyor “Bir gece Allah Resûlü"nü sav yatakta bulamadım, onu el yordamıyla aramaya başladım. O sırada elim ayaklarının tabanlarına değdi. Ayaklarını dikmiş vaziyette secde hâlindeydi ve "Allah"ım! Gazabından rızana, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana tüm övgüleri saysam yine de bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin. " diye dua ediyordu.” M1090 Müslim, Salât, 222 *** Ebû Hüreyre"den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber sav şöyle dua ediyordu “Allah"ım! Fakirlikten, yokluktan ve zilletten sana sığınırım. Haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan da sana sığınırım. ” D1544 Ebû Dâvûd, Vitr, 32 *** İbn Abbâs"tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber sav Hasan ile Hüseyin için dua ederek şu sözlerle onların başına gelebilecek kötülüklerden Allah"a sığınırdı “Her tür şeytandan, haşereden, kem nazardan Allah"ın tam kelimelerine sonsuz iradesine ve hükmüne sığınırım. ” Sonra da “Atanız İbrâhim de bu duayı oğulları İsmâil ile İshak için yapardı. ” derdi. B3371 Buhârî, Enbiyâ, 10 *** Şüteyr b. Şekel"in naklettiğine göre, babası Şekel b. Humeyd şunları anlatmıştı “Hz. Peygamber"e sav giderek, "Ey Allah"ın Resûlü, bana kendisiyle Allah"a sığınacağım bir dua öğret." dedim. Hz. Peygamber omzumdan tuttu ve şöyle buyurdu "De ki, Allah"ım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve şehvetimin şerrinden sana sığınırım. "” T3492 Tirmizî, Deavât, 74 *** Zeyd b. Erkam şöyle demiştir Ben size sadece Resûlullah"ın sav bize öğrettiğini öğretiyorum. O şöyle derdi “Allah"ım! Âcizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, ihtiyarlıktan, kabir azabından sana sığınırım. Allah"ım! Nefsime takvasını sorumluluk bilincini nasip et ve onu arındır; onu en iyi arındıracak olan sensin. Onun dostu ve velisi sensin. Allah"ım! Huşû duymayan kalpten, doymayan nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım. ” N5460 Nesâî, İstiâze, 13; M6906 Müslim, Zikir, 73 - Beşeriyetin yaşadığı ilk tecrübe, insanın bir himayeye, sığınağa en çok muhtaç olduğu ânı sahnelemektedir. Hani, “Ey Âdem! Sen ve eşin cennete yerleşin, orada dilediğinizden bolca yiyin, ancak şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.” 1 emrine muhatap olan insanlığın ebeveyni, Yüce Yaratıcı’nın “Şeytan sana ve eşine düşmandır. Sakın ola sizi cennetten çıkarmasın, yoksa sıkıntı çekersin!” 2 uyarısını bir anda unutmuşlardı. Bu gafleti fırsat bilen şeytan ise bazı asılsız vaatlerle3 onları İlâhî sesi unutup kendilerine apaçık düşman olan şeytanın5 oyununa gelen Hz. Âdem ile Havva, Allah’ın “Birbirinize düşman olarak oradan aşağı inin. Yeryüzü belirli bir süreye kadar size barınak ve geçim yeri olacaktır.” 6 emriyle cennetten, “yüce” bir makamdan, daha aşağı bir makama, “dünya”ya düşmüşlerdi. Bir anda kendileriyle baş başa kalıveren Hz. Âdem ile Havva, yalnızlık ve çaresizlik içerisinde hatalarının farkına vardıklarında, “Rabbimiz, biz nefsimize yazık ettik. Şayet sen bizi bağışlamazsan hüsrana uğrayanlardan oluruz.” 7 niyazıyla Rahmân’ın affına ve merhametine, O’nun sonsuz himayesine sığınmışlardı. Hz. Âdem ve Havva’dan sonra Allah’ın insanlar için seçtiği tüm önderler, elçiler çeşitli vesilelerle Rablerine sığınmayı bir hayat tarzı olarak benimsemişlerdi. Hz. Nuh, hakkında bilgisi olmayan şeyleri Rabbinden istemekten yine Rabbine Hz. Yusuf hem kendisine gayri meşru bir birliktelik için ısrar eden hanımın çağrısı, hem de kardeşlerinden gelen haksız bir uygulama teklifi karşısında “Maazallah! Allah’a sığınırım.” Hz. Musa, kavmine karşı alaycı bir tavır takınarak cahillik etmekten,10 kendisini öldürmek isteyen Firavun gibi âhirete inanmayan kibirlilerden11 ve onların düşmanlıklarından12 Rabbi olan Allah’a sığınmıştı. Kur’an’da anılan örnek şahsiyetlerden biri olan İmrân’ın hanımı, hamile iken karnındaki çocuğu Rabbine adamıştı. Doğan çocuğun kız olduğunu gördüğünde ise ona Meryem adını vermiş ve kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu Allah’ın himayesine tevdi etmişti. Rabbi de bunu kabul etmiş, Meryem’i en güzel şekilde Hz. Meryem, bu ilâhî himaye içerisinde öylesine iffetli yetişti ki insan suretinde gelen Cebrail’i kendisine zarar verecek biri sandığı için “Senden, çok esirgeyici olan Allah’a sığınırım.” İnsanlığa rehber olarak gönderilen peygamberlerin, salih kulların ve örnek şahsiyetlerin yakarışlarında da gördüğümüz gibi, fıtratıyla uyumlu olma ve özüyle çelişmeme arzusu, insan için en büyük sığınma sebebidir. Zira insanoğlu için kendini kaybetmesinden, yolunu şaşırmasından, azgınlığa ve taşkınlığa sürüklenmesinden daha büyük tehlike yoktur. Nitekim her şeyi yoktan var eden Allah, Hâtemü’l-Enbiyâ’ya/Son Peygamberi’ne vahyettiği mesajlarında öncelikle kötülerden ve kötülüklerden sığınmayı öğretiyordu. Hz. Âdem ile Havva kıssasında da görüldüğü üzere, insanı doğru yoldan saptırmayı ahdettiği için şeytan,15 kendisinden Allah’a sığınılacak baş ayartıcıydı “Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise siz de onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır.” 16 İblis, her türlü kötülüğün, kötü niyetin, taşkınlığın, çirkinliğin odağıdır. Mümin ondan sığınmayı başarabilirse, kendisine gelecek kötülüklerin kaynağını kurutmuş olacaktır. Bu yüzden Allah Teâlâ, son Elçisi’ne de şeytandan korunmak için kendisine sığınmasını sık sık emreder “Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni ayartmaya çalışırsa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” 17 “De ki Yâ Rabbi, şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım; onların bana yaklaşmalarından da sana sığınırım.” 18 Hatta Yüce Yaratıcı, “Muavvizetân” olarak bilinen iki özel sûrede, Resûlü’nün şahsında tüm inananların şeytandan, şeytanî telkinlerden ve davranışlardan kendisine sığınmalarını istiyordu “De ki Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!” 19 “De ki İnsanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melik’ine sahibine, hâkimine insanların İlâh’ına sığınırım!” 20 Allah Resûlü, Felâk ve Nâs sûrelerini okuyarak Allah’a sığınmayı prensip edinmiş, yatmadan önce kendisi mutlaka okuduğu gibi, yakınlarına da Allah’a sığınmada okunacak en güzel dua olarak bu iki sûreyi tavsiye Çünkü Hz. Peygamber’in sav deyişiyle “insanın içinde, tıpkı bedenindeki kan gibi dolaşan” şeytan,22 insanı özünden uzaklaştıran, onu kirli işlere, taşkınlığa, günaha sürükleyen bir aktördür. Her insanla birlikte var olan23 ve hiç kimsenin içinden atamayacağı bu kötülükten kurtulmanın yolu, onu da yaratan Rabbe sığınmaktır. Nitekim Allah Resûlü sav, torunları için yaptığı duada onları şeytanın kötülüklerinden koruması için Allah’ın iradesine Çünkü şeytanın, Rablerine sığınan müminler üzerinde hiçbir nüfuzu, hiçbir etkinliği Allah, Hz. Peygamber’e, şeytandan olduğu gibi onun telkinleri neticesinde insanın sergileyebileceği olumsuz tutum ve davranışlardan da Rabbine sığınmasını öğretmişti. Nitekim Nebî sav Mekke’de İslâm’a davet ederken müşriklerden gördüğü şiddetli baskı ve kötü muamele karşısında “Af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” 26 emrine muhatap olunca, “Ey Rabbim! Öfke durumunda ne yapayım?” diye sormuş ve akabinde, “Eğer şeytan seni kışkırtacak olursa, hemen Allah’a sığın! Çünkü O, işitendir, bilendir.” 27 âyet-i kerîmesi nâzil Sevgili Peygamberimiz, çeşitli vesilelerle ashâbına da öfkeli anlarında, hiddet telkin eden şeytandan Allah’a sığınmalarını öğütlemiştir. Mamafih bir defasında Hz. Peygamber’in yanında birbirine hakaret eden iki kişiden biri o kadar öfkelenmişti ki boyun damarları şişmiş, rengi değişmişti. Bunu gören Nebî sav, “Ben bir söz biliyorum, eğer şu zât o sözü söylese, öfkesi mutlaka gider.” buyurdu. Orada bulunanlardan biri hemen adamın yanına giderek, Hz. Peygamber’in kastettiği “Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm.” Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. sözünü söylemesini tavsiye etti. Ne var ki adam bu öğüdün büyüklüğünü anlamayarak “Hasta gibi bir hâlim mi var? Ben deli miyim? Haydi, git işine!” karşılığını Şeytanın, Allah’ın şükreden kullarını saptırmak için O’nun dosdoğru yolunun üzerinde pusu kuracağını söylemesinden de30 anlaşılacağı üzere, müminin şeytanî vesveselere en çok maruz kaldığı durumlar arasında, Allah’a kullukla meşgul olduğu anlar sayılabilir. Bu durumda kalbin her türlü kötü niyet ve düşünceden arındırılıp Cenâb-ı Hakk’a açılması için en başta şeytandan Allah’a sığınmak gerekir. Nitekim Rabbimiz, müminlerden yüce kelâmı Kur’an’ı okuduklarında şeytandan Allah’a sığınmalarını Böylece mümin, Kur’an’la ilgili yanlış vehimlerden, anlayışlardan Allah’a sığınmış olacak ve Kur’an’ın rehberliğiyle, nuruyla aydınlanmasının önündeki en büyük engeli, şeytanî vehimleri kaldırmış olacaktır. Şeytanın temel amacı, apaçık düşmanı olduğu insanı doğru yoldan saptırmak olduğuna göre, bir mümin her şeyden evvel imanını kaybetmekten Allah’a sığınmalıdır. Bu nedenle Allah Resûlü, özellikle ümmetine öğretmek açısından dualarında öncelikle inanca zarar vererek âhiret saadetini engelleyebilecek durumlardan ve olumsuz davranışlar sergilemekten Allah’a bağlamda o sav,“Allah’ım! Bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım.” 32 buyurur, ayrıca fayda vermeyen bilgiden, kalbin kötülüklere kaymasından ve ürpermemesinden, nefsin doymamasından, cimrilikten ve kabir azabından,33 tembellikten, ihanetten, günahlardan, zulümden, kaba/cahilce davranmaktan,34 ayak sürçmesi diye tabir ettiği kusurlardan, yaptığı ve yapabileceği hatalardan Allah’a Peygamber Efendimiz, istiâzelerinin önemli bir kısmında da kabir azabından, cehennemden,36 kıyamet günü darlığa düşmekten,37 Allah’ın azap ve gazabından yine Allah’a sığınmıştı. Sevgili eşi Hz. Âişe’nin bildirdiğine göre bir gece secde hâlinde şöyle dua ediyordu “Allah’ım! Gazabından rızana, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana tüm övgüleri saysam yine de bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin.” 38 Rahmân’dan yine Rahmân’a sığınmayı ifade eden bu dua, Allah’a sığınmak için tek sebebin, insanın âhiret hayatını harap etmek isteyen şeytandan veya onun dostlarından gelecek telkinler ve kötülükler olmadığını göstermektedir. Sığınma ihtiyacını doğuran bir sebep de insanın huzur ve güven içinde var olma ihtiyacıdır. İnsan, çaresiz kaldığı, yaşamın sıkıntılarıyla baş etmekte zorlandığı durumlarda kendisini hayata bağlayacak ve ona güven verecek yüce bir varlığa sığınma ihtiyacı duyar. “Yoksa darda kalana, dua ettiği zaman icabet eden ve o sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzüne halife kılan mı hayırlı?” 39 buyuran Rabbimiz, bizi zor durumda bırakan çeşitli dünyevî sıkıntılarla karşılaştığımızda yine en muhkem sığınağa, yani O’nun kudretine ve merhametine sığınmamızı istemektedir. İnsan zaaflarıyla var olduğu müddetçe ki her zaman öyle kalacaktır inanmış kişi, kendisinden daha yüce olan Allah’a sığınmaya devam edecektir. Nitekim inançsız insanların dahi en zor ve çaresiz anlarında Rahmân’ın sonsuz merhametine sığındıklarını ifade eden aşağıdaki âyet, bu duygunun, yaratılışın bir parçası olduğunu göstermektedir “Sizi karada ve denizde gezdiren O’dur. Öyle ki gemilerle denize açıldığınızda, gemilerin elverişli bir rüzgârın önünde yolcuları alıp götürdüğü zaman olanları düşünün, gemidekiler sevinç ve güvenlik içinde hissederler kendilerini. Derken bir fırtına yakalar gemiyi ve dalgalar her yandan kuşatır onları. Öyle ki ölümün kendilerini çepeçevre sardığını düşünürler de o zaman dinlerine sıkı sıkı sarılıp yalnızca Allah’a yönelerek Bizi bu felâketten kurtarırsan, andolsun ki şükreden kimselerden olacağız!’ diye yalvarıp yakarırlar O’na.” 40 Hadis kaynaklarımızda aktarılan bilgiler, Hz. Peygamber’in, hem darlıkta hem de bollukta Allah’a sığınmayı yaşamının bir parçası hâline getirdiğini ve var olmakla sığınmak arasında sıkı bir ilişki kurduğunu göstermektedir. Öyle ki büyük hadis âlimlerimizden İmam Nesâî, Sünen adlı kıymetli hadis kitabında “Kitâbü’l-İstiâze” Sığınma Bölümü adıyla müstakil bir bölüm ayırmış ve orada toplam yüz on bir hadis nakletmiştir. Bu hadislerde, müminin ahlâkî zaaflardan korunmasına ve kendisiyle hesaplaşmasına yönelik sığınmaların yanı sıra, kişinin elinde olmadan karşılaşabileceği ve hayatını zora sokacak dünyevî sıkıntı ve felâketlerden Allah’a sığınmasını ifade eden yakarışlar da dikkat çekmektedir. Bir insan olarak Nebî sav, beşerin başına gelebilecek her türlü hastalıktan, delilikten, cüzzamdan, alacadan,41 âcizlikten, ömrün sonunda bunamaktan Allah’a Sade bir yaşam biçimini tercih etmekle birlikte o sav, “Allah’ım! Fakirlikten, yokluktan ve zilletten sana sığınırım. Haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan da sana sığınırım.” 43 diye dua ederdi. Açlıktan,44 kötü kaderden ve şiddetli belalardan45 Allah’a sığınırdı. Abdullah b. Ömer onun duaları arasında şu cümleyi nakleder “Allah’ım! Nimetlerinin yok olmasından, sağlığımın bozulmasından, ansızın gelecek cezandan ve öfkene sebep olan her şeyden sana sığınırım.” 46 Hz. Âişe, Peygamber Efendimizin en çok günaha girmekten ve borçtan Allah’a sığındığını nakletmektedir. Müminlerin annesi, “Ey Allah’ın Resûlü! Borçtan ne kadar da çok Allah’a sığınıyorsunuz?” diye şaşkınlığını dile getirince, Peygamberimiz, “Borçlanan kimse konuşur ama yalan söyler; söz verir ama sözünü yerine getirmez.” 47 karşılığını vererek, bir taraftan da borç altında kalanların sergileyebileceği olumsuz davranışlara dikkat çekmiştir. Enes b. Mâlik de Resûlullah’a hizmet ederken onun sık sık şöyle dediğini bildirmektedir “Allah’ım, sıkıntıdan, üzüntüden, borçların ağırlığından ve güç sahibi olan kişilerin haksızlığına uğramaktan sana sığınırım.” 48 Borçlu yaşamaktan Allah’a sığınan Peygamberimiz sav ashâbından borç yükü altında ezilenlere ise Allah’a dayanmalarını, O’nun yardımına sığınmalarını öğütlemiştir. Nitekim Resûlullah sav, yakasını bırakmayan borçlar yüzünden sıkıntı yaşayan ensardan Ebû Ümâme’ye, “Sana bir söz öğreteyim mi? Onu söylediğin zaman Allah cc kederlerini giderir ve borcunu ödeme imkânı sağlar.” buyurmuş, sabah ve akşam şu cümlelerle Allah’a sığınmasını tavsiye etmişti “Allah’ım! Gam ve kederden sana sığınırım, çaresizlik ve tembellikten sana sığınırım, korkaklık ve cimrilikten sana sığınırım, ağır borç altında kalmaktan ve güç sahibi olan kişilerin zulmüne uğramaktan sana sığınırım. ” Ebû Ümâme, Peygamberimizin öğrettiği bu cümlelerle Allah’a sığındıktan sonra hem kederinden kurtulduğunu, hem de kısa sürede borcunu ödeme fırsatı bulduğunu Kimseye muhtaç olmadan sağlıklı bir şekilde yaşama arzusunu dualarına yansıtan Sevgili Peygamberimiz sav, hayatının acı bir felâketle son bulmasından da Allah’a sığınır ve şöyle dua ederdi “Allah’ım! Yıkıntı altında kalmaktan sana sığınırım, yüksek yerden düşmekten sana sığınırım. Suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım. Ölüm anında şeytanın gelip beni aldatmasından, senin yolunda savaş esnasında düşmandan kaçarken ölmekten ve zehirli hayvanların sokmasıyla ölmekten sana sığınırım. ”50 Peygamberimiz döneminde hayatlarını çöl ortasında, korunaksız, derme çatma evlerde geçiren Arapların ne tür tehlikelerle iç içe yaşamak durumunda olduklarını tahmin etmek zor değildir. Resûlullah sav günlük hayatta karşılaşılabilecek tehlikelere maruz kalmamaları için de müminlere Allah’ın sonsuz gücüne ve iradesine sığınmalarını öğütlemiştir. Ancak Hz. Peygamber’in bu istikametteki öğütleri, kişinin huzur ve güven içerisinde hayatını sürdürmek için çaba sarf etmesi gerektiği gerçeğiyle çelişmez. Nitekim Nebî’nin sav, insanın can güvenliğini tehdit eden birtakım zararlı hayvanların ihramlıyken bile öldürülmelerinde sakınca görmemesi,51 felâketlerden korunmak için Allah’a sığınmanın, o felâketlere karşı gerekli maddî tedbirleri alma zorunluluğunu ortadan kaldırmadığını gösterir. Müslüman için sığınma bir varoluş ahlâkıdır; sadece tehlikelerden korunmaya bağlı bir eylem değildir. Muhtemel tehlikelere karşı en sıkı tedbirleri aldığı durumlarda bile, Müslüman, varlığın tek sebebi olan Rabbine sığınmayı ihmal etmez. Müminin bu tutumu, kâinata hükmeden Yüce Yaratıcı’nın cc izni dışında hiçbir şeyin olamayacağı inancıyla alâkalıdır. Bizzat Resûlullah sav torunları Hasan ve Hüseyin için “Her tür şeytandan, haşereden, kem nazardan Allah’ın tam kelimelerine sonsuz iradesine ve hükmüne sığınırım.” Sonra da, “Atanız İbrâhim de bu duayı oğulları İsmâil ile İshak için yapardı.” diye dua ederdi. 52 Resûlullah’ın Müslümanlara öğrettiği bu dualarda geçen “Allah’ın tam kelimeleri” , “O’nun işi, bir şeyin olmasını istedi mi ona, sadece Ol!’ demektir, o da hemen oluverir.”53 âyetindeki “Ol!” buyruğudur. Hiç kimse ve hiçbir şey O’nun kelimelerini hükmünü ve sınırsız iradesini etkisiz kılamayacağına 54 göre, bir şeyin olmasını istemediği zaman ona mani olacak kimse de Halk arasında yaygın olarak kullanılan “Allah’ın dediği olur.” cümlesi, bu inancın samimi biçimde dışa vurumu olsa gerektir. Elbette Allah’ın “Ol!” buyruğuyla insan iradesi ve çabasının hiçe sayıldığı gibi yanlış vehimlere kapılmamak gerekir. Esasen hayatı şekillendiren şey, Yaratıcı’nın “Ol!” emriyle koyduğu varoluş yasalarıdır. Şunu da ilâve etmek gerekir ki tedavi imkânlarının sınırlı olduğu Peygamber döneminde, çeşitli sıkıntılarla karşılaşan insanların ilk etapta Resûlullah’a gelmekten başka yapacak bir şeyleri yoktur, dolayısıyla Allah’a sığınarak kendilerini psikolojik bir güvence altına da almışlardır. Zira dinî bilginin ve telkinlerin insan psikolojisinde olumlu etkiler oluşturduğu yadsınamaz bir gerçektir. Hz. Peygamber, insan için zaman zaman psikolojik bir rahatsızlığa dönüşen “korku”ya karşı da müminleri Allah’ın tam kelimelerine sığınmaya davet etmiş, korkudan kurtulmaları için onlara şu duayı öğretmiştir “Allah’ın gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve onların bana uğramalarından, Allah’ın tam kelimelerine sığınırım.” İbadete düşkün bilge sahâbî Abdullah b. Amr, Peygamber Efendimizden sav naklettiği bu duayı yetişkin evlâtlarına öğretir, henüz aklı ermeyen küçükler için de yazıp boyunlarına Düşmanlarına korku saldığı için “Allah’ın Kılıcı” lakabına lâyık görülen kahraman sahâbî Hâlid b. Velîd, ne garip tecellidir ki ömrünün bir zamanında uykularını kaçıran korkulu rüyalar görmeye başlamıştı. Resûl-i Ekrem’in sav, gördüğü kâbuslardan kurtulmak için kendisine gelen Hâlid’e sunduğu reçetede şu vardı “Yatağına girdiğin zaman şöyle dua et Allah’ın gazabından, azabından, kullarının kötülüklerinden, şeytanların ayartmalarından ve yanıma yaklaşmalarından Allah’ın tam kelimelerine hükmüne ve iradesine sığınırım.” 57 Hâlid b. Velîd bu duayı okumaya başladıktan sonra endişelerinden Öyle ki Hz. Âişe’nin aktardığına göre birkaç gün geçtikten sonra Resûlullah’ın sav yanına gelerek şöyle demişti “Anam babam sana feda olsun Ey Allah’ın Elçisi! Öğrettiğin duayı hiç aksatmadan okudum ve hiçbir şeyim kalmadı. Hatta şu an gece vakti kafesindeki bir aslanın yanına girsem, yine de korkmam.”59 Müminlere yatağa girdiklerinde huzur içinde uyumaları için Allah’a sığınmalarını tavsiye eden Hz. Peygamber’in sav60 bunun dışında çeşitli zaman ve mekânlarda ağzından eksik etmediği sığınma duaları vardı. O sav, evinden çıkarken dışarıda yaşayabileceği olumsuzluklara karşı şöyle dua ederdi “Bismillâh! Allah’ım! Ayağımın kaymasından veya kaydırılmasından, sapmaktan veya saptırmaktan, haksızlık etmekten veya haksızlığa uğramaktan, kaba/cahilce davranmaktan ya da davranılmaktan sana sığınırım.” 61 Yolculukta karşılaşabileceği her türlü sıkıntıdan daima Allah’a sığınan62 Sevgili Peygamberimizin, yolculuğa çıkmadan önce dudaklarının arasından şu cümleler dökülürdü “Allah’ım! Yolculuğun yorgunluk ve sıkıntılarından, yoldan kötü bir şekilde dönmekten, iyi hallerden kötü hallere düşmekten, mazlumun bedduasından, mala ve aileye gelecek kötülüklerden sana sığınırım.” 63 Bir yerde konakladığında ise Allah’a şöyle sığınırdı “Allah’ım! İhtiyarlıktan, kederden, âcizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç sıkıntısından ve güç sahibi olan kişilerin haksızlığına uğramaktan sana sığınırım.” 64 Tuvalete giderken de “Görünen ve görünmeyen pisliklerden Allah’a sığınırım.” Allah’a dayanma, O’nun yardımına güvenme ve O’nun sonsuz iradesine sığınma Resûl-i Ekrem’in sav hayatını öyle kuşatmıştı ki son demlerinde en çok okuduğu duada da Yüce Allah’ın merhametine sığınma vardı. Sağlığında, “Allah’ım! Ölüm anında şeytanın gelip beni aldatmasından sana sığınırım.” 66 buyuran Nebî sav, sevgili eşi Hz. Âişe’nin naklettiğine göre vefat etmeden önce sık sık şöyle dua etmişti “Allah’ım! Yaptığım ve yapabileceğim şeylerin şerrinden sana sığınırım. ”67 Müminlere son derece düşkün olan Hz. Peygamber, onlara abdesti, namazı öğrettiği gibi Allah’a kulluğun bir başka tezahürü olan istiâzeyi de öğretiyordu. Hadislerden anladığımıza göre, Yüce Yaratıcı’ya sığınmayı ifade eden dualar da Müslümanlar arasında diğer ibadetler gibi öğrenilen ve öğretilen şeylerdi. Nitekim Hz. Peygamber’in vefatından sonra Kûfe’ye yerleşen Yemen asıllı sahâbî Şekel b. Humeyd, Resûlullah’ın yanına gelerek “Ey Allah’ın Resûlü! Bana bir dua öğret.” demişti. Efendimiz sav onun elinden tutarak şu kısa ama kapsamlı duayı yapmasını ve ezberlemesini68 istemişti “De ki, Allah’ım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve şehvetimin şerrinden sana sığınırım.’ ”69 Şekel, bu duayı ezberlediğini ve sürekli okuduğunu Yine Medineli sahâbî Zeyd b. Erkam ra, kendilerine Resûlullah’ın sav öğrettiği şu istiâzeyi çevresindekilere de öğretmişti “Allah’ım! Acizlikten, tembellikten cimrilikten, korkaklıktan, ihtiyarlıktan, kabir azabından sana sığınırım. Allah’ım! Nefsime takvasını sorumluluk bilincini nasip et ve onu arındır; onu en iyi arındıracak olan sensin. Onun dostu ve velisi sensin. Allah’ım! Huşû duymayan kalpten, doymayan nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.”71 Bugün modern çağın insanının en büyük açmazı, Tanrı’dan uzaklaşarak kendini sığınaksız bırakmasıdır. Her türlü maddî imkâna ve en yüksek yaşam kalitesine sahip olmalarına rağmen bazıları için hayatın anlamını yitirmesi, buna paralel olarak zihinlerin intihara sürüklenmesi, bu açmazın en bariz göstergesidir. Üzüntü verici olan ise Allah’a inananların da kimi zaman böyle bir açmazın içine düşmesidir. Oysa sığınma, Yüce Yaratıcımızın gönlümüze yerleştirdiği güven içerisinde var kalabilme duygusudur. İstiâze, endişelerimizden, korkularımızdan, istemediklerimizden, her türlü kötülükten Allah’ın kudretine ve himayesine sığınmadır. O’ndan yardım talep etmedir. Ahlâklı olma, ahlâklı kalma çabasıdır. Sadece dilimizle Allah’ı anma ve O’na sığınma cümlelerini peş peşe sıralama değil, yalnız olmadığımızı gönlümüzün en derin yerinde hissetmedir. İstiâze, kendimizi, kulluğumuzu keşfetmenin aracıdır. Hayatımız ancak Allah’a yönelmekle, O’na iltica etmekle anlam kazanır. Şu hâlde Müslüman kendisine en yakın olan Refîk-i A’lâ’ya/Yüce Dost’a sığınmalıdır. Bu sığınış, kulluğun en temel göstergesidir. Zira insan bununla hem kendi âcizliğini, güçsüzlüğünü hem de Allah’ın yüceliğini, kuvvet ve kudretini dile getirir. Dolayısıyla başta şeytan olmak üzere, onun karakterini taşıyan her tür varlığın kötülüğünden, içimize nüfuz edip bizi ayartmasından Allah’a sığınmak, kulluk vazifesinin bir parçasıdır. Bütün bunlardan sonra, Peygamber Efendimizin bize öğrettiği şu istiâze dilimizden eksik olmamalıdır “Allah’ım! Peygamberin Muhammed’in senden istediği hayırlı şeyleri biz de istiyoruz. Peygamberin Muhammed’in sana sığındığı kötü şeylerden biz de sana sığınıyoruz. Yardım sendendir ve varış sanadır. Güç ve kuvvet sadece senin yardımınladır.” 72 - 1 Bakara, 2/35. 2 Tâ-Hâ, 20/117. 3 A’râf, 7/21; Tâ-Hâ, 20/120. 4 Bakara, 2/36. 5 A’râf, 7/22. 6 Bakara, 2/36. 7 A’râf, 7/23. 8 Hûd, 11/47. 9 Yûsuf, 12/23, 79. 10 Bakara, 2/67. 11 Mü’min, 40/27. 12 Duhân, 44/20. 13 Âl-i İmrân, 3/35-37. 14 Meryem, 19/18. 15 Hicr, 15/39. 16 Fâtır, 35/6. 17 Fussilet, 41/36. 18 Mü’minûn, 23/97-98. 19 Felâk, 113/1-5. 20 Nâs, 114/1-6. 21 N5431-5443 Nesâî, İstiâze, 1. 22 B2038 Buhârî, İ’tikâf, 11, B7171 Buhârî, Ahkâm, 21. 23 M7110 Müslim, Sıfâtü’lmünâfikîn, 70. 24 B3371 Buhârî, Enbiyâ, 10. 25 Nahl, 16/99. 26 A’râf, 7/199. 27 A’râf, 7/200. 28 İT3/533 İbn Kesîr, Tefsîr, III, 533. 29 B6048 Buhârî, Edeb, 44; M6647 Müslim, Birr, 110. 30 A’râf, 7/16. 31 Nahl, 16/98. 32 D1546 Ebû Dâvûd, Vitr, 32; N5473 Nesâî, İstiâze, 21. 33 N5444-N5445 Nesâî, İstiâze, 2, 3. 34 B6363, B6375 Buhârî, Deavât, 36, 44; N5488, N5470, N5473, N5474 Nesâî, İstiâze, 19, 21, 22, 30. 35 M6895 Müslim, Zikir, 65. 36 M1324 Müslim, Mesâcid, 128; B1377 Buhârî, Cenâiz, 87. 37 N5537 Nesâî, İstiâze, 63; D766 Ebû Dâvûd, Salât, 118, 119. 38 M1090 Müslim, Salât, 222; T3566 Tirmizî, Deavât, 112. 39 Neml, 27/62. 40 Yûnus, 10/22. 41 N5495 Nesâî, İstiâze, 36; D1554 Ebû Dâvûd, Vitr, 32. 42 B6390 Buhârî, Deavât, 56. 43 D1544 Ebû Dâvûd, Vitr, 32. 44 N5470 Nesâî, İstiâze, 19; D1547 Ebû Dâvûd, Vitr, 32. 45 B6347 Buhârî, Deavât, 28; N5493 Nesâî, İstiâze, 34. 46 M6944 Müslim, Rikâk, 96; D1545 Ebû Dâvûd, Vitr, 32. 47 N5456 Nesâî, İstiâze, 9. 48 D1541 Ebû Dâvûd, Vitr, 32; T3484 Tirmizî, Deavât, 70. 49 D1555 Ebû Dâvûd, Vitr, 32. 50 N5535 Nesâî, İstiâze, 61; D1552 Ebû Dâvûd, Vitr, 32. 51 B3314 Buhârî, Bed’ü’lhalk, 16; M2863 Müslim, Hac, 68. 52 B3371 Buhârî, Enbiyâ, 10; İM3525 İbn Mâce, Tıb, 36. 53 Yâsîn, 36/82. 54 Kehf, 18/27. 55 NV1/61 Hakîm Tirmizî, Nevâdiru’l-usûl, I, 61-62. 56 D3893 Ebû Dâvûd, Tıb, 19; T3528 Tirmizî, Deavât, 93; HM6696 İbn Hanbel, II, 181. 57 MU1741 Muvatta’, Şa’r, 4. 58 NS10602 Nesâî, esSünenü’l-kübrâ, VI, 191. 59 ME931 Taberânî, elMu’cemü’l-evsat, I, 285. 60 T3400 Tirmizî, Deavât, 19. 61 D5094 Ebû Dâvûd, Edeb, 102-103; N5541 Nesâî, İstiâze, 65. 62 M3275 Müslim, Hac, 425; T3438 Tirmizî, Deavât, 41. 63 M3276 Müslim, Hac, 426; N5500 Nesâî, İstiâze, 41. 64 B5425 Buhârî, Et’ıme, 28; N5505 Nesâî, İstiâze, 45. 65 B142 Buhârî, Vudû’, 9; M831 Müslim, Hayız, 122. 66 N5535 Nesâî, İstiâze, 61. 67 N5526 Nesâî, İstiâze, 58; M6895 Müslim, Zikir, 65. 68 MK7225 Taberânî, elMu’cemü’l-kebîr, VII, 310. 69 T3492 Tirmizî, Deavât, 74. 70 N5446 Nesâî, İstiâze, 4. 71 N5460 Nesâî, İstiâze, 13; M6906 Müslim, Zikir, 73. 72 T3521 Tirmizî, Deavât, 88. Kaynak Diyanet Hadislerle İslam
Hayırlı Bir İnsan Olmak İçin Dua, İnsanoğlu dünyaya oyun ve eğlence için gönderilmemiştir. Öncelikle Allah'a karşı kulluk görevlerimiz, sonrasında da insanlara karşı vazifelerimiz vardır. Allah bizden anne babamıza ve çevremizdeki insanlara karşı hayırlı olmamızı insan olabilmek için öncelikle Allah'a karşı vazifelerimizi namaz, oruç gibi eksiksiz yerine getirmemiz gerekmektedir. Sonrasında haramlardan uzak bir hayat yaşamaya çalışmalıyız. İnsanlara karşı sabırlı ve hoşgörülü olmaya çalışmalıyız. Çokca dua etmeli, Allah'a yalvarmalıyız. İnsanların herhangi bir kusurunu gördüğümüzde onu tek iken uyarmalı ve hatasını kapatmalıyız. Nefsimiz elbetteki boş durmaz karşıdakinin kusurlarını çok gösterir ama böyle durumlarda daha çok kendimize yönelip kendi hatalarımıza bakmaya ve kusurlarımızı düzeltmeye çalışmalıyız. Bunları yapmaya ve Allah'ın hoşuna gidecek şekilde davranmaya devam ettikçe Allah'ta kötü huylarımızı giderip bizleri hayırlı insanlardan yapacaktır biiznillahi teâlâ. Bu fiili duaların yanı sıra sözlü dua olarak aşağıdaki dua uygundurHayırlı İnsan Olmak İçin Dua Arapça olarakAhkaf Sûresi 15. ayette buyrulurرَبِّ اَوْزِعْن۪ٓي اَنْ اَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلٰى وَالِدَيَّ وَاَنْ اَعْمَلَ صَالِحاً تَرْضٰيهُ وَاَصْلِحْ ل۪ي ف۪ي ذُرِّيَّت۪يۚ اِنّ۪ي تُبْتُ اِلَيْكَ وَاِنّ۪ي مِنَ الْمُسْلِم۪ينَAnlamı“…Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım."Arapça/Türkçe Okunuşu“…Rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhu ve aslıh lî fî zurriyyetî, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimînmuslimîne.” Son Güncelleme 160408 Hayırlı Bir İnsan Olmak İçin Dua ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 0 Yorum Yapılmış "Hayırlı Bir İnsan Olmak İçin Dua" Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin Zevk Suyu Orucu Bozar Mı Zevk Suyu Orucu Bozar Mı, Zevk suyu genelde şehvet hallerinde erkeklik organından çıkan iki sıvı vardır. Bunlardan birine meni diğerine mezi denir. Meni, şehvetin doruğuna fışkırarak çıkar. Mezi ise şehvetten önce ve sonra sızıntı halinde olur. Meni ... Şans Duası Şans Duası, Şansın açılması ve işlerinizin rast gitmesi nedeni ile Rabbimize yönelip el açarak gönülden ve samimi bir şekilde dualar ederiz. Şans ve kısmetin açılması için günlük düzenli okunması gereken pek çok dualar vardır. Rabbimiz samimi ve ... Adet Olmak İçin Dua Adet Olmak İçin Dua, Adet kanı, kadının normal bir vücut fonksiyonudur. Adet kanı gebelik olmadan her ay düzenli vakitlerde hazne dışına atılan kandır. Her ay bu döngü bu şekilde sırayla devam eder. Adet sancısı, bir gün öncesinde... Miftahul Cennet Duası Miftahul Cennet duası, en güçlü ve en büyük dilek duasıdır. Peygamberimiz Hz Muhammed bir gün ashabıyla mescitte bulunurken, Cebrail yanına gelerek, "Ya Muhammed! Hak Teala sana selam gönderdi. Bu duayı sadece sana gönderdi. Senden ö... Temre Duası Temre duası, elde, yüzde ve vücutta çıkan temrelerin, siğillerin yok olması için, yer gök dua diyerek Allah'a sığınmalıyız. Dualara devam edersek, Allah'ın izniyle şifa bulunacaktır. Yapılan dualar içtenlikle ve inanarak okunursa, daha çabuk ve kesin... Ders Çalışmak İçin Dua Ders Çalışmak İçin Dua, Dua bir isteğin, bir dileğin olması için Allah yalvarmaktır. Derse başlamadan önce dua okuyan öğrencinin Allah Teala zihnini açar. Onu unutkanlıktan korur. Dersi en iyi şekilde anlamasını sağlar. Çocuklarımızın dersler... 52 Gece Duası Kabir Duası, 52 Gece Duası, Büreyde radıyallahu anh şöyle dedi; Hz. Peygamber asm ashab-ı kirama, kabristana gittikleri zaman şöyle demelerini öğretirdi; "Esselamü aleyküm ehled diyari minel-müminin. Ve Inna inşallahu biküm lahikun. Es'elullahe len... Huysuz Çocuğa Okunacak Dua Huysuz Çocuğa Okunacak Dua, En önemli olan ise her durumda Allah'a dua etmek ve sabretmektir. Unutulmamalıdır ki; Yüce Allah duada ısrarcı olan kullarını sever. Anne ve babalar bir çocuk sahibi olduklarında onunla ilgili gelecek hayali kurarlar. Onun... Bir Malın Satılması İçin Dua Bir malın satılması için dua, elinizde olan ev, araba, arsa gibi değerli bir malınızı satışa çıkardınız, fakat değerine bir alıcı çıkmıyorsa dualardan yatdım alarak, malınızın tez elden satışına yardımcı olabilirsiniz. Allah'ın izniyle tez elden... Saç Duası Saç duası, saç dökülmesi ve zayıf saçlara sahip olan kişilerin şifa bulmak için okuyacakları bir duadır. Saç duası büyük bir inançla okunmalıdır ve şifanın yalnızca Allah 'tan geleceği dökülmemesi için şu dua okunmalıdır Ve... Sivilce Duası Sivilce Duası, vücudumuzun bazı bölgelerinde bazı zamanlar sivilceler ve siğiller ve çıbanlar meydana gelebilir. Böyle durumlarda ilk olarak bir hekime başvurmak ve bunların nedenini öğrenmek gereklidir. Bu çıkıntıların nedenleri bazı iç hastalık... Mahkeme Duası Mahkeme Duası, Dua etmek, Allah'a yaklaşmanın en güzel yoludur. Sıkıntıların, dua etmek, isteklerin ve beklentilerin Rabbimize açılmasıdır. Ne kadar içten, yürekten, yüreğin derinliklerinden seslenilirse o ölçüde yankı bulur. Dua etmek, işin başında,... Zevk Suyu Orucu Bozar Mı Şans Duası Adet Olmak İçin Dua Miftahul Cennet Duası Temre Duası Ders Çalışmak İçin Dua 52 Gece Duası Huysuz Çocuğa Okunacak Dua Bir Malın Satılması İçin Dua Saç Duası Sivilce Duası Mahkeme Duası Birinin Seni Sevmesi İçin Dua Mübin Duası Kuduriye Duası 41 Yasin Duası Küsleri Barıştırma Duası Hilye İ Şerif Duası Haksızlık Karşısında Okunacak Dua Güç Duası Nasip Duası Ramazan Duası Hacet Duası Söz Dinlemeyen Çocuğa Okunacak Dua Bir İşin Olması İçin Okunacak Dua Yasin Duası Birinin Rüyasına Girmek İçin Dua Aileyi İkna Etme Duası Gelin Duası Heyecanlanmamak İçin Dua Popüler İçerik Birinin Seni Sevmesi İçin Dua Birinin seni sevmesi için dua etmek, sonunda hayırlı bir izdivaç planını da içerdiği taktirde Allah katında kabul görebilir. Allah ki, sizin için kimi... Mübin Duası Mübin Duası, Hayırlı dileklerin yerine gelmesi için önce sebepleri oluşturan bir plan yapılır. Bununla gerekilen her şeyin yapılması sonucunda dilekle... Kuduriye Duası Kuduriye duası, Allah nazarında makbul olan ve tutulan dileklerin gerçekleşmesi için Allah'ın kullarına gönderdiği dualardan biridir. Her k... 41 Yasin Duası 41 Yasin Duası, herhangi hayırlı bir niyet için okunan, 41 Yasin Suresi okunduktan sonra okunan duadır. Bilinen ve bilinmeyen, görünen görünmeyen nim... Küsleri Barıştırma Duası Küsleri Barıştırma Duası Küsleri barıştırma duası olarak bilinen bir birine küsmüş iki kişinin arasının düzelmesi ve barışması için okunur. Özellik... Hilye İ Şerif Duası Hilye İ Şerif Duası, Bismillahirrahmannirrahim Ahir zaman Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa vefat edeceğine yakın bir zamanda, dünyadan ah...
Hamilelikte okunacak dualar; Allah Rasulu ahirette diğer ümmetlere karşı kendi ümmetinin çokluğu ile övüneceğini buyurmuştur. Bu müjdeye dahil olmak için övünülecek bir nesil yetiştirmeyi kendine görev bilen her müslüman, imanlı nesil yetiştirebilmek için çabalamaktadır. Bu bilinçte olan her anne ve baba adayı hamilelik döneminden evvel hal ve hareketlerine çeki düzen vermeli, dünyaya gelecek neslinin imanlı olması için her türlü şüpheli şeylerden, yiyecek ve içeceklerden, haram ortamlardan uzak durmalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuk eğitimi anne karnında iken başlar. Anne adayının gıdası, davranışları, maneviyatı, ibadetleri, dilinde ve gönlünde olan duaları, konuşmaları kısaca her hareketi, doğacak bebeğinin kişiliğinin oluşmasında ki en önemli hamilelik döneminde anne adayının abdestli olmasını tavsiye etmekte, devamlı abdestli olan annenin bebeğinin uysal, cana yakın, munis olacağını ifade döneminde Ku'an-ı Kerim okumaya özen göstermeli, namazlarına dikkat okunacaklar hakkında alimlerin tavsiyeleri;Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî Hazretleri’nin " Mecmuatu'l Ahzab " isimli eserinde hamile hanımların İnşikak Suresi ve Yasin Suresini okumalarını tavsiye Kandehlevî Hazretleri’nin beyanına göre, hamileliğin altınca ayından sonra, her gün bir cüz okuyarak, üç hatim indiren kişinin çocuğu hafız olur. Hamile hanımlar hamileliği boyunca hatim yaparsa, bebeğin beynine yerleşir ve dünyaya geldiği vakit Kur’an-ı Kerim’i çok çabuk Tealanın esmau'l-husnalarını okumak, manaları hakkında tefekkür etmek çok faydalıdır. Çünkü Allahu Tealanın yaratan ve güzel suret veren manalı esmalarını düşünerek dua etmek, bebeğin oluşumu esnasında Allahu Tealadan yardım istemek demek manasına gelir. Bu düşünce ile edilen dua, doğacak bebeğin maneviyatını önemli şekilde etkiler biiznillah .Hamile kadının okuyacağı sürelerSalih bir evladının olmasını isteyen kimse ; Enbiya Suresini bir evladının olmasını isteyen kimse ; Asr Suresini okumalıdır. Zeki ve sağlam bir evladının olmasını isteyen kimse ; A'la Suresini bir evladının olmasını isteyen kimse ; her gün Yasin Suresini huylu bir evladının olmasını isteyen kimse ; bol bol İbrahim Suresini ahlaklı bir evladının olmasını isteyen kimse ; hamileliği boyunca 70 tane İnsan Suresini olan çocuğu şeytanın zararlarından korumak için ; Al-i İmran Suresi çocuğun Yusuf yüzlü, Yusuf ahlaklı olması için; hamileliğin her günü bir tane Yusuf Suresi okumalıdır.. Buna imkan bulamayan kimse gücü yettiği sayıda bu mübarek sureyi okumalıdır. Son Güncelleme 222407 Hamilelikte Okunacak Dualar ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 0 Yorum Yapılmış "Hamilelikte Okunacak Dualar" Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin Anında Kabul Olan Dua Anında Kabul Olan Dua Dua ile ilgili olarak alimlerin bildirdiği iki husus vardır Bunlardan birinin duaya mutlaka cevap verildiği, diğerinin ise kabul edildiği şeklindedir. Buradan anlaşıldığı üzere duaya Cenabı Allah’ın cevap vermesi ayrı, kabu... Haksızlığa Uğrayanın Duası Haksızlığa uğrayanın duası, Allahu Teala mazlumların kimsesizlerin yanında olduğunu bildirir. Bildirerek onlara karşı zalimlik yapan onları aşağılayarak fakir gören kişileri hekal edeceğini buyurmuştur. Bu sebepten dolayı kişiye zulme ve haksızlığa u... Cüzdan Duası Cüzdan Duası; Helalinden çalışan her kişinin arzusu, bereketli kazanç elde etmek, kazancının bereketini görebilmektir. Bereketi olmayan mal, para ya da her türlü rızık bir elden diğer ele geçene kadar uçup giden tüy gibidir. malın ya da paranın ne ka... İsmi Azam Duası İsmi Azam Duası; Kulun en çok ettiği dua; ettiği duaların kabul olunmasıdır. Duanın kabul olunması en büyük mutluluktur ve kul duasının kabulü için gerekli her şartı öğrenip uygulamak için çok titizlenir. Allah Rasulu dahi kabul olunmayacak ... Müşteri Çekme Duası Müşteri Çekme Duası; Müşteri çekme duasının amacı; iş yerimizdeki bolluk ve bereketi arttırmak kazancımızı yükseltmek amacı ile olur. Şunu belirtmek isteriz ki; her insanın tayin edilmiş belli bir rızkı vardır. Öncelikle bir insan işinin bollaşmasını... Rabbi Yessir Duası Rabbi yessir duası, Kuran-ı Kerim'de geçen bir ayet değildir. Bir duadır. Rabbi Yessir duası işleri kolaylaştırmak için okunan, okunduğu zaman insana bir ferahlık ve rahatlık veren bir duadır. Allah bütün mümin kullar için kolaylık diler zorluk istem... Sevgiliye Dua Sevgiliye dua, insanoğlu yaşadığı sürece bir çok şey için dua etmektedirler. Bu duaların içerisinde en çok sevgiliye dualar edilmektedir. Yaşanılan sorunlardan kaynaklı edilen dualar, kavuşmak için edilen dualar, evlenmek için edilen dualar, her ş... Hayırlı İş Duası Hayırlı iş duası; günümüzde insanlar geçimlerini para ile sağlamaktadır. Tabii ki para kazanmak için bir işte çalışmak gerekir. Herkes kendi yeteneğine ve eğitimine göre iş arar yada böyle bir işte çalışır. Müslüman bir insanın çalıştığı işte arayaca... Kendini Sevdirme Duası Kendini sevdirme duası; İnsanoğlu doğası gereği sevgi görmek, sayılmak ister. İnsanoğlunun sadece maddi değil manevi ve ruhi ihtiyaçları da vardır. Bu ihtiyaçların hepsini karşılayabildiği zaman mutlu olur ve etrafındakileri de mutlu eder. Kişi eğer ... Rüyada İstediğini Görmek İçin Dua Rüyada istediğini görmek için dua, kişinin yatmadan önce yapacağı dualar ile rüyasında görmek istediği şeyleri göreceği belirtilmektedir. Dinimizde istihare olarak belirtilen bu uygulamanın yapılması halinde kişinin hakkında hayırlı olan şeyi veya ha... Kötülerin Şerrinden Korunmak İçin Dua Kötülerin Şerrinden Korunmak İçin Dua, her kişiye karşı iyi olmak ve bu dünyada rahat ve huzurlu bir yaşam sürmek acaba mümkün mü? Çünkü şeytan bitkiler ve hayvanlar üzerinde değil, insanların üzerinde kötülüğü yürütmeye devam etmektedir. İnsan ne ka... Şans Açma Duası Şans açma duası, günlük yaşantısında kişiler işlerinin yolunda gitmesi ve şanslarının önü açık olsun diye bir takım dualar ederler. Bu durum iş, para, aşk veya sağlık gibi her konuda olabilir. İnsan her konuda şansının iyi gitmesini ister. Fakat herk... Anında Kabul Olan Dua Haksızlığa Uğrayanın Duası Cüzdan Duası İsmi Azam Duası Müşteri Çekme Duası Rabbi Yessir Duası Sevgiliye Dua Hayırlı İş Duası Kendini Sevdirme Duası Rüyada İstediğini Görmek İçin Dua Kötülerin Şerrinden Korunmak İçin Dua Şans Açma Duası Bolluk Bereket Duası İsrafu Umar Duası Beddua Duası Yağmur Yağarken Okunacak Dua İçkiyi Bıraktırma Duası Elhamdülillah Duası Vakıa Suresi Duası İkna Etme Duası Güçlü Olmak İçin Dua Yüz Güzelliği İçin Okunacak Dua Para Duası Bağışlama Duası Koruma Duası Mahkeme Duası Besmele Duası Rukye Duası Mübin Duası 21 Besmele Duası Popüler İçerik Bolluk Bereket Duası Bolluk Bereket Duası, aile içerisinde yaşanabilecek maddi ve manevi sıkıntılara karşı okunulan, işyerlerinde oluşacak veya oluşmuş olan sıkıntıların g... İsrafu Umar Duası israfu umar duası sahih kaynaklarda olmayan bir duadır. Kesinlikle ayet ya da hadis kaynaklı değildir. Rızık için okunması tavsiye edilen, bir kaç gün... Beddua Duası Beddua duası; Kafirlerin, zalimlerin, fasıkların ve isyankar kimselerin ıslah olmaları için dua etmek gerektiği gibi, mü'minlerin daima iyiliği için d... Yağmur Yağarken Okunacak Dua Yağmur yağarken okunacak dua, Özellikle yağmur yağdığı zaman Allah'a şükür edilmesi ile birlikte Peygamber Efendimize Salat getirilmesi oldukça önemli... İçkiyi Bıraktırma Duası İçkiyi Bıraktırma Duası; İnsanın bedenine ve aklına zafiyet veren, yaptığı işi ve söylediği sözü bilmez duruma getiren her şey haramdır. Beden ve akıl... Elhamdülillah Duası Elhamdülillah Duası Hamd ve şükür Allahü tealaya mahsustur, bütün nimetler O'ndandır. Elhamdülillah demek şükürlerin en başı muhakkak ki en hayırlısı...
allah a yakın olmak için dua