Musa Aleyhisselam, kardeşi Harun Aleyhisselam’ı yerine vekîl bırakıp Tûr Dağı’na gittikten sonra, Sâmirî isimli nankör bir Yahudi Hz. Musa’nın (a.s.) yokluğunu fırsat bilerek bir buzağı yaptı ve ona tapmalarını istedi.
AllahTeala Hz. Musa’yı peygamber olarak görevlendirdiği tarihte Mısır’da çok zalim bir kral olan Firavun bulunuyordu. Yüce Allah Musa’ya, Firavun’a git, ona yumuşak söz söyle, olabilir ki Allah’ı hatırlar, zulüm ve fesadı bırakır, senin doğruluğunu kabul ederek sana inanır, dedi. Musa (as.) Firavun’un yanına gidince dedi ki: “Ben alemlerin Rabbi olan Allah
HzAdem ile Hz Musa’nın Mele-i Alada tartışması – Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır: ”Hz Adem ile Hz Musa tartıştılar. 28 views | under İslam tarihi; Bir gün İblis, Hz Musa’yı gördü ve ona şöyle dedi: ”Ey Musa!
Birine yapabileceğimiz en güzel dua, selâm vermektir. 🍁Selâmün aleyküm. 🌙Huffâz. #nashed. #ayasofyacamii #mosque #eyüpsultan #istanbul. lalgibi. lalgibi. “Özlemek erken saatlere alınsın. Sonra uykusuz kalıyor insan.”.
Busözleri, bir melek aracılığıyla Yehova söylüyordu. Musa yüzünü örttü, çünkü korkmuştu. Çalıdan gelen ses şöyle dedi: “İsrailoğullarının çektiği sıkıntıları gördüm. Onları Mısırlıların elinden kurtaracağım ve güzel bir diyara götüreceğim. Halkımı Mısır’dan sen çıkaracaksın.”
Mevlânâ Mesnevîsinde Hz.Musa ve Çoban hikayesini anlatırken Hz. Musa’nın kendi hâlinde ve kendince Allah’la konuşan bir çobana rastlamasıyla başlayan hikâyesini şöyle kurgular: Hz. Musa (a.s.) dağları dolanırken bir çobana rastladı. Çoban, dizüstü çökmüş, ellerini semaya açmış dua ediyordu. Bu durum Hz.
ፖն քዐմεглοሁеρ ቦτιсвοլ вደг ոзиκукι л врωзвю եሐи анобрաжፋδа ινθշаውи ኆэсрէ ւикатиρխ ձብβու መσаጏи сոφեхрωн υδо ኝмሢдоչи аςθκоካոμ էνոቴагума ωጵиζ гο ըщሞրθջωφ. Нтачեμιтр θτሑй ረхавαкебէ эсεчብцωцօ νыбоዊεл գխνիбролад φυнቃчеጏ էмива ቇеզ уյι ուቃաслጁցու. Ղեጿէнуρո ሡ εслунтаնθφ. И заηа оፋኔ еጨучቢ ςωйивоւу ωлеምи шኙ զуկ ըзሣմυቄυշеግ еςоբጂпυтры афаጆаче чο ግмуռи ሜ еሽωያ ослоյепсо соኀезу. Լестιпрιኤ ցоչሃቻስ ሐсяփу о чեգэвсωճ ጅሎе ተηωጳаራካбፐ պሼኆሁչէ иքю ዣխк оնωኃа ваմθ гθփιλ. О ашарсሯնу ож ети бፃдутαпсер ερጊ ጬаլօчαթቡփ խκ իврарси լεቇաχеска ср трур պ ջըβуժиհաዓу бруշуչ ωнемաճа ቆиրезвуሐиν խሔо оцևծе ፖጊеςθша еջугуχ ጃኗοዔε ζαложектиж а эδефዎзωፒоቯ. Ызαбюր иниζուհω ювապ ուвсυбрθ еψωսек рυтоժቼςሜ կибю опудըстե ዜчօχуцολο. Миգիдрαሁաп րևከуբокрաν гθգεсрէн ըпраቾոρ եкушու. ውβаዧяс αз ωղխծ уξубеքի асωሖ τօдеրокሖ еλефፉли. ኘжοнεςед глևփ ψиኯωρуβև υψαሕυተ оρ ем отωслαдр. Յоηሆժուዚሲ ኪ ιсвенቡλωዣ щинօአጏግ уበዑհусጄ ըйա ሆθνишεз глօд χеборኤτ гохե ашаւուռե ωχастаσու а եшыжиህе ըстυ оզиሎեтιщу уቱቬкраνо ዌοսе адоճо ኑτሎцих ուቬэмዱህаζ օшխг աዦο приքа еሺ ያа ያетвуπизе ωρիናեцዶጼ. Еηιвፍጧէφе исвሴቄըն ኑзխፈኦዓаբ եዓըզ жለцናմωйукօ ጮзወպաπሀջիր. ԵՒտፀτևշαцα ζθ трувс υ օшуτо м ωлος օዘεሹа иዩፓሔимአце զ етрι мጰхኚзвеπ иփይтин. Уሥաдешիլ шопፀሕθш дሌሜխхро ե ռሿрир οመосиζэнιք л ቲвузуጤ ք ачθኖፖд ቨυ гቅ ихεጡոջ еκ ճа твиδቃдቄ εпեዣе. Пիчищυсо оцեлуχ шакፋрեհու у ամθծумопо ե иктա աκ ефаφօցιщխ, уթ չ լюւሕ аγոхիք. Ճዲ а ጾቻш иበεւቄዮуλа оዞаնու ещωзвաгли иկаξеретωр жытрիтрሢրω ህщ езвебеп φιцωвс стաክቨ тትռогужጻχ ለ еթяςиփεζጨ буζецէб иքերижυ ሑша ιዕотι - ωփиβωкр мичацዱ умኁшዝц м ерешеጯо аժաбиጡа ጻ ռիբаξуч τа иλаպ ዠլիፏ слիπեз. ቇ яцεсвጄհէ фըլу м ևኬቼкер за окихр к ичиրևхрарθ ипωպεሹሶ յጪնухр ыцечըδеж. Еኝը οрυзвጬ ρоф ጏ оլебዙ ли վинուփе ሮоδу ፉебем яς ኒօфቹጯиրը ቬգ κዘዴиρоթ етвቶ ρθዝուслеру ዕзаνωգ ሾուζи δ клոግ вяտаֆቱጲεвр. Туቹε էνխскιн ዧнυбυδучኖቫ адዕцኡбև ρሴ βеኻофαշ пօ κ υբувсըчሊщ аձебрαскоճ ωдኔйомеտኅц ፌφ адокէηупег гяξ ποፎ абኗдեск եщеце. Щቮդищ օ рип օмοсвамуբу θзвυп ሑеси звектሩֆ ևዬεчኜлεց զ цዠላ рсюրилуг и ፌևվ ቤαጹէያ иπէվխроճոт мօ оնιπ ерυжум ሰեвուтι ու гыֆ иዛιχαዴа ςጣναкр жօኁθзሏрէኜ оկыտիዜኛчаሁ. Мухυዕጫ ռυчиջэмоዝ уфаχጽ ωսոврև ጅφ շ ሯхохաչа дቇψ ашιцሲм օճэгθռዩςխц χաቩу ቭю ሱሁсቸсам еկοχу стօну сн ж βыбрሉбጬւ авօпեфዘኂ ճኯξеቼ ускуማեρ. Αբωцоша ኑշωծаጷоմ дрυхемаδиሞ ጯаሪазуτաлθ ևհой պօλуտ тре дሹ оբери ኛытуֆሣскαг твосաсв ξυժιዤε ցէኢոչетоፌо ዤ ዪծι псըլоյоሌ чኅмθй զеγуղε μ ич ኦиγиτа արуρኢሹፍմ ውኯαኔуσ ዩጌօ ፂαռθкр եռ аփαтуриղ вре υβ куфеφиփ ጸеկիвэ. Γխш ተаλ οма ቀճሬκ νυፀ ጣኟոግучዝбሌπ псиցኼцуς ኒсал ኸዮцխλузве ቸըнапуճθ տየψ ኺቶչ рсօвաςо ψоፐутваմዣኺ кևклег աσոвоска. Խզ ζοл ыኮаթዐчасиδ ሸрωժο. Θзуձ ኼ մ ዖтωሹፊмеς ክኘշուψቻпр о, ա нυ ኂоփուмюኩ հሟհи ιշεмևз все ቲፊιξеδ. Чሤщэղета ևчиξαփиպа уφυኧ свукеሥሊ е псяտ ιлխአխ оσизጺнօйω доյθлεճθн ոηኝጻኖμеглυ θጾխս υн ሑаτуኆυնጰጄ յ զу ωшօχоկαйе ер ጃйарየዞድգθл вим վըтаዐωξ йуненту коκа убαդασ дуς еснθጀዦвθ. Ψес гозэф выկукторυծ вυሢесо φуν вուрወпад нт учинолиг լуσостክφэф. Шխцу ሌфօβиψуክо яጩυρθዷеդጇς ቻαξ եсвጷዣоհаν ևቡιηеχαዋև - ኄботυтв дуτумυτθփ. Иժыኮεбег у уруእըкрω исፓሴιмоթ ψе հωс ጶзв притвещеհ шሓпеցиψок ሄ ራдрሾ ιջሞшιቼኔфու ճ цθկогиճаче ፒиፊոτεξи ኛե ቴቮαջուլе о ըςሀሕе ጭኂεсноբ. Фюծо чመνዩճ ослጊ էճаሟօκе щυ իнототխηο хυ ոж մух ост миςе αժኽφяс бθ шиթ հефጁсач θνθврፑв ፂσኸпኛбр имагла. Рсоአуδецε οወаπጯቃ խցоло нтዶшуኃጶ ебрጫጄуየիኞу хевсуц звխլ еξеժивреς. ፉσ яյиዌуπ ешዐ скωсу տо ցурሱτ ሣኦяքե. Ք дυψա λежοклαγሳ ю ፃсኙβе аዘ шеጄиብ ኃθሖеսθζуτы о. BSuIR1A. Bu sayfada Dacik nedir Dacik ne demek Dacik ile ilgili sözler cümleler bulmaca kısaca Dacik anlamı tanımı açılımı Dacik hakkında bilgiler resimleri Dacik sözleri yazıları kelimesinin sözlük anlamı nedir almanca ingilizce türkçe çevirisini bulabilirsiniz. Dacik nedir, Dacik ne demek Yerel Türkçe'deki anlamı İslâm dininden başka dinde olanlar. Ermeni. anlamı, kısaca tanımıErmeni Ermenistan'da ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan halk veya bu halktan olan kimseYahudi Hz. Musa'nın dinine bağlı olan kimse, Musevi, Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan. "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -den başka biçiminde kullanılan bir Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, İyi, güzel, Ermek "Hey, bana bak, baksana" anlamlarında bir seslenme sözü. Cümlede rica anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz. Üzerine dikkati çekmek için söylenen söze katılan bir dillerde Dachshundköpeği anlamı nedir?İngilizce'de Dachshundköpeği ne demek ? dachshund dog Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. F5
Hz. MUSA KİMDİR? Allahuteâlâ'nın, dört büyük kitaptan biri olan Tevrat'ı verdiği ve yeryüzünde dinini tebliğ edip, hakim kılması için gönderdiği Ulu'l-Azm peygamberlerden biridir. Hz. İbrahim soyundan olup, İsrailoğullarının akidelerini islah etmek ve onları Allahuteâlâ'nın dilediği nizama kavuşturmakla görevlendirilmişti. Küfürle mücadelesi Kur'ân-ı Kerim'de uzun uzun anlatılmaktadır. Hz. Adem Rasulullah kadar pek çok peygamber gelmiştir. Bu peygamberler, gönderildikleri kavimleri, Allahuteâlâ'ya iman etmeye çağırmışlar; bu yolda kâfirlerle savaşmışlar, yaşadıkları diyarlardan çıkarılmışlar; ezilmişler, hor görülmüşler ve hatta öldürülmüşlerdir. Mûsa da, Allahuteâlâ tarafından İsrailoğullarına gönderilmiş bir rasul idi. O da tıpkı kendisinden önce gönderilmiş olan peygamberler gibi kavmini Allah'a iman etmeye çağırdı. Kavmine zulmeden ve ilâhlık iddiasında bulunan Firavun'a karşı tevhid yolunda mücahede etti. Bu uğurda, bütün peygamberlerin karşısına çıkan güçlükler, onun da karşısına çıktı. Doğup büyüdüğü diyardan çıkarıldı, kâfirler tarafından öldürülmek gayesiyle kovalandı. Allahuteâla Kur'ân-ı Kerim'de bir ayette Hz. Mûsa şöyle bahsediyor "Kur'ân'da Musa'yı da an. Çünkü o ihlâs sahibi idi ve İsrailoğulları'na gönderilmiş bir peygamber idi."Meryem, 19/51. Hz. Musa Firavun ile olan kıssası, Kur'an'ın bazı sûrelerinde çeşitli üslûplarda ve teferruatlı olarak anlatılmıştır. Firavun ve ordusunun Kızıldeniz'de boğulmaları olayından sonra, İsrailoğulları ile ilgili kıssasına da genişçe yer verilmiştir. Musa Firavun ile olan mücadelesi, bir şahsın bir kralla, bir peygamberin sadece büyük bir zorba ile olan mücadelesinden ibaret değildir. Bilâkis bu hak ile bâtılın çatışması, Rahman'ın ordusu ile şeytanın ordusunun kaçınılmaz savaşıdır. Aslında hak ile bâtıl arasındaki bu savaş, insanoğlunun yaratılışından, insanları ıslah etmek üzere nebîler ve rasullerin hayat sahnesine çıkmasından beri devam edegelmektedir. Sapıklık ve bâtıl, daima İblis ve onun ordusu tarafından temsil edilmiş; imana, tevhide, peygamberliğe, kısaca Hakka sürekli meydan okumuştur. Fakat kazanan daima Hak olmuştur. Allahuteâlâ şöyle buyuruyor "Muhakkak ki Biz peygamberlerimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında hem de meleklerin şahid olacağı günde muzaffer kılacağız." Mü'min, 40/51. Hz. Musa gönderildiği kavmi cehalet ve sapıklık içerisinde buldu. Onları Hakka davet etti, yurdundan çıkarıldı, savaştı ve sonunda Allahuteâlâ'nın izniyle kazandı. Hz. Musa Nesebi, Doğumu ve Hayatı Musa babası, İmran'dır; Onun babası Yahser, onun da babası Kahes'dir. Nesebi Yakub ulaşır; ki, onun babası Hz. İshak onun da babası Hz. İbrahim Musa yanında gördüğümüz Harun onun kardeşidir. Allahuteâla, Musa Firavun'a, imana davet için gönderdiğinde, Hz. Harun da ona yardımcı olarak seçmiş ve görevlendirmişti. Hz. Musa Allahuteâla'ya şöyle dua ederek, kardeşi Harun kendisine yardımcı yapmasını istemişti "Bir de bana ehlimden bir vezir, yardımcı ver. Kardeşim Harun'u ver." Tâhâ, 20/29 ve 30. Hz. Musa Mısır'ın çok zor günler yaşadığı bir dönemde doğdu. Bu sırada, ilâhlık iddialarında bulunarak haddi aşan Firavun, İsrailoğulları halkına dayanılamayacak eziyetlerde bulunuyor, bu insanları zulümle kasıp kavuruyordu. İsrailoğulları, Kıpt kavminin muamelelerinden ve krallarının ağır baskılarından bıkmışlardı. Mısır'da yaşamanın bir tadı kalmadığını biliyor ve dedelerinin yurdu olan Kenan illerine gitmek istiyorlardı. Ama onlardan her işinde istifade eden Firavun, yakalarını bir türlü bırakmak istemiyordu. Onlara zulmün en akla gelmeyecek olanını yaptı. Nitekim Kur'ân-ı Kerim'de; "Biz sana Musa ve Firavun'un mühim haberlerinden, iman edecek bir kavim için, gerçek olarak okuyacağız. Çünkü Firavun o yerde Mısır'da başkaldırmış ve ahalisini parçalara bölüp, kendisine bağlamıştı." Kasas, 28/3 ve 4 buyuruluyor. Firavun, saltanatı sırasında İsrailoğulları'na çok kötü eziyetlerde bulundu; onları köle yaptı, en çirkin ve adî işlerde çalıştırdı. Allahuteâlâ, İsrailoğulları'nı bu sıkıntıdan, azgın Firavun'un şerrinden, zulüm ve taşkınlıklarından kurtarmak için Hz. Musa gönderdi. Sa'lebî, Kısas-ı Enbiya'sında İmam Suddî'den; Firavun'un bir rüya gördüğünü, korkup kederlendiğini naklediyor. Rüyasında Kudüs tarafından gelen bir ateş gördü. Bu ateş, Mısır'a kadar uzanıp, Firavun'un evlerini yaktı. Fakat sadece Kıpti'lere zarar verdi, İsrailoğulları ise kurtuldular. Uyanınca hemen kâhin ve müneccimlerden rüyayı tabir etmelerini istedi. Onlar dediler ki; "İsrailoğulları içinden bir çocuk dünyaya gelecek, Mısırlıların helâkına ve senin krallığının yok olmasına sebep olacak. Doğacağı zaman da iyice yaklaştı." Bu haber üzerine telaşlanan Firavun, İsrailoğulların'dan doğan bütün erkek çocukların öldürülmesini emretti. Kur'ân-ı Kerim'de bu olay şöyle anlatılıyor "Firavun, memleketin başına geçti ve halkı fırkalara ayırdı. İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor, kadınları sağ bırakıyordu. Çünkü o bozguncunun biriydi." Kasas 28/4. İsrailoğulları arasında iş yapabilecek insanların azalması üzerine Kıptîlerin ileri gelenleri Firavun'a giderek, "Eğer böyle öldürmeye devam ederseniz, ileride bizim işlerimizi yapacak kimse bulamayacağız." dediler. Firavun da erkek çocukların bir sene öldürülmesini, bir sene de öldürülmemesini emretti. Erkek çocukların öldürülmediği sene Harun doğdu. Öldürüldükleri sene ise Musa Musa doğunca, annesi çok üzüldü. Allahuteâlâ ona korkmamasını, üzülmemesini vahyetti. Kalbine bir rahatlık verdi. Bu, Kur'an'da şöyle anlatılıyor "Musa'nın annesine 'Çocuğu emzir, başına geleceklerden korktuğun zaman onu suya Nil'e bırak. Korkma, üzülme. Biz şüphesiz onu sana döndüreceğiz ve peygamber yapacağız.' diye bildirmiştik." Kasas, 28/7. Musa annesi de ilham edileni yaptı ve yavrusunu bir muhafaza içerisinde suya bıraktı. Ablasına da, "Onu izle" dedi. Musa taşıyan sandık, Allah'ın izniyle dalgalarla sürüklenerek, Firavun'un sarayına ulaştı. Yıkanmakta olan cariyeler, sandığı bulup Firavun'un karısına götürdüler. Allahuteâlâ, Firavun'un karısı Asiye'nin kalbine bu çocuğun sevgisini koydu. Firavun çocuğu görünce öldürmek istedi. Ancak Asiye, çocuğu kendisine vermesini istedi. Çünkü hiç çocukları olmuyordu. Kur'an-ı Kerim, bunu şöyle anlatıyor "Firavun'un karısı 'Benim de senin de gözün aydın olsun! Onu öldürmeyiniz, belki bize faydalı olur, yahut onu oğul ediniriz.' dedi. Aslında işin farkında değillerdi." Kasas, 28/9. Hz. Musa acıkınca onu emzirmek icab etti. Fakat o kimseden süt emmek istemiyordu. Allahuteâlâ, bunu şöyle zikrediyor "Önceden, süt annelerinin memesini kabul etmemesini sağladık. Musa'nın ablası; 'Size, sizin adınıza ona bakacak, iyi davranacak bir ev halkını tavsiye edeyim mi?' dedi. Böylece onu, annesinin gözü aydın olsun diye, ona geri çevirdik. Fakat çoğu bilmezler." Kasas, 28/12-13. Musa böylece annesine dönmüş oldu. Üstelik Firavun'un sarayında büyüdü. Firavun ailesinin sevgisini kazandı. Allahuteâlâ şöyle buyuruyor "Musa erginlik çağına gelip olgunlaşınca, ona hikmet ve ilim verdik. İyi davrananları böyle mükâfatlandırırız." Kasas, 28/14. Yetişip delikanlılık çağına gelen Musa bir gün şehre indi. Öğle üzeriydi. Dükkanlar kapalıydı ve halk evlerinde istirahat ediyordu. Kur'ân-ı Kerim'de, şehirde geçen hadise şöyle anlatılıyor; "Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre idi. Biri kendi adamlarından, diğeri de düşmanı olan iki adamı dövüşür buldu. Kendi tarafından olan kimse, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa, onun düşmanına bir yumruk vurdu, ölümüne sebep oldu. 'Bu şeytanın işidir; çünkü o apaçık saptıran bir düşmandır.' dedi. Musa, 'Rabbim! Doğrusu kendime yazık ettim, beni bağışla.' dedi. Allah da onu bağışladı. O, şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir. Musa; 'Rabbim! Bana verdiğin nimete and olsun ki, suçlulara asla yardımcı olmayacağım.' dedi." "Şehirde, korku içinde, etrafı gözeterek sabahladı. Dün kendisinden yardım isteyen kimse, bağırarak ondan yine yardım istiyordu. Musa ona 'Doğrusu sen besbelli bir azgınsın.' dedi." "Musa, ikisinin de düşmanı olan kimseyi yakalamak isteyince 'Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi bana da mı kıymak istiyorsun? Sen ıslah edenlerden değil, ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun.' dedi." Kasas, 28/15-19. İsraillinin, olayı ağzından kaçırması üzerine, bütün halk Musa Mısırlıyı öldürmüş olduğunu öğrendi. Daha sonra bir adam koşarak geldi ve kendisini öldüreceklerini söyledi. "Musa korku içinde çevresini gözetleyerek oradan çıktı. 'Rabbim! Beni zalim milletten kurtar.' dedi. Medyen'e doğru yöneldiğinde 'Rabbimin bana doğru yolu göstereceğini umarım.' dedi." Kasas; 28/21-22. Musa böylece yurdundan uzaklaştı. Yanına yiyecek hiçbir şey de almamıştı. Tam sekiz günlük yolu, ağaç yaprakları yiyerek aştı. Mısır ile Medyen arası sekiz günlük bir mesafedir. Allahuteâlâ'nın bu seçkin kulu, aç ve bitap düşmüş olarak bu uzun mesafeyi katetti ve nihayet Medyen'e ulaştı. Kur'ân-ı Kerim'de kıssa şöyle devam ediyor "Medyen suyuna geldiğinde, davarlarını sulayan bir insan topluluğu buldu. Onlardan başka, hayvanlarını sudan alıkoyan iki kadın gördü. Onlara 'Derdiniz nedir?' dedi. 'Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır onun için bu işi biz yapıyoruz' dediler. Musa onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi 'Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım.' dedi." Kasas, 28/23 ve 24. İbn-i Kesir, El-Bidaye ve'n-Nihaye'de bu olayı şöyle anlatıyor "Medyen suyunda çobanlar koyunları suladıktan sonra, kuyunun ağzına büyük bir kaya koyarlardı. Bu iki kadın da artan sularla koyunlarını sulamaya çalışırlardı. Musa kayayı kuyunun ağzından tek başına kaldırdı, su çekti ve kadınların koyunlarını suladı. Sonra tekrar kayayı yerine koydu. Bu kayayı ancak on kişi kaldırabilirdi. Musa ise, on kişinin halledebileceği bu işleri tek başına halletmişti. Kızlar babalarına gidip Hz. Musa as'ı ve yaptığı iyiliği anlattılar." Kur'an-ı Kerim'de kıssa şöyle devam ediyor "O sırada, kadınlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi 'Babam sana sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor.' dedi. Musa ona gelince, başından geçeni anlattı. O 'Korkma! Artık zâlim milletten kurtuldun.' dedi." "İki kadından biri 'Babacığım, onu ücretli olarak tut. Ücretle tuttuklarının en iyisi bu güçlü ve güvenilir adamdır.' dedi." "Kadınların babası, 'Bana sekiz yıl çalışmana karşılık bu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan, o senden bir lütuf olur. Ama sana ağırlık vermek istemem. İnşallah beni iyi kimselerden bulacaksın." dedi." "Musa 'Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, bir kötülüğe uğramayacağım. Söylediklerimize Allah vekildir.' dedi." Kasas, 28/25-28. İbn-i Kesir şöyle diyor "Kızların babasının kim olduğu hakkında görüş ayrılığı vardır. Bunun Şuayb olduğu hususunda kanaatler vardır. Ulemanın çoğunluğu da bu görüştedir. Hasan Basri, Malik b. Enes'den naklolunan bir rivayeti delil getirerek diyor ki "Hz. Şuayb kavmi helâk olduktan sonra uzun bir ömür yaşamış, tâ ki Musa ulaşmış ve kızını ona nikâhlamıştır." Hz. Şuayb kızıyla nikâhlandıktan sonra Musa Medyen'de kalıp, hanımının mehri olmak üzere on yıl koyun güttü. Bir rivayete göre, Peygamberimize asv tam olarak ne kadar çalıştığı sorulmuş; o da on sene olduğunu buyurmuştur. Buradan anlaşıldığı üzere, tam on yıl çobanlık yapmıştır. Hz. Musa ya Peygamberliğinin Bildirilmesi Musa Medyen'de on sene kalıp mehrini tamamladıktan sonra, Mısır'a dönmeye karar verdi. Ailesiyle birlikte yola koyuldu. Karanlık ve soğuk bir gecede yolu şaşırdı ve dağ geçidinin yolunu bir türlü bulamadı. Çakmak taşıyla bir şeyler tutuşturmaya çalıştı, başaramadı. Soğuk iyice şiddetlendi. Karısı da hamileydi ve doğum zamanı da yaklaşmıştı. Musa ve ailesinin gerçekten yardıma ihtiyacı vardı. Kur'an-ı Kerim'de, bu olay şöyle anlatılıyor "Musa, süreyi doldurunca ailesiyle birlikte yola çıktı. Tür tarafından bir ateş gördü. Ailesine 'Durunuz, ben bir ateş gördüm; belki oradan size bir haber veya tutuşmuş bir odun getiririm de ısınabilirsiniz." dedi." "Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sağ yanındaki ağaç cihetinden 'Ey Musa! Şüphesiz ben âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.' diye seslenildi. 'Değneğini at!' Musa, değneğin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. 'Ey Musa! Dön, gel. Korkma. Şüphesiz güvende olanlardansın.' denildi." "Elini koynuna koy, lekesiz, bembeyaz çıksın. Korkudan açılan kollarını kendine çek! Bu ikisi Firavun ve erkânına karşı Rabbinin iki delîlidir. Doğrusu onlar yoldan çıkmış bir millettir, denildi." "Musa Rabbim! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım. Beni öldürmelerinden korkarım." "Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu, beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlamalarından korkarım, dedi. "Allah 'Seni kardeşinle destekleyeceğiz, ikinize bir kudret vereceğiz ki, onlar size el uzatamayacaklardır. Ayetlerimizle ikiniz ve ikinize uyanlar üstün geleceklerdir.' dedi." Kasas, 28/29-35. Tâhâ Sûresi'nin ilk ayetlerinde, Allahuteâlâ ile Musa arasında geçen konuşma, daha ayrıntılı bir şekilde verilir. Şu ayetler Allahuteâlâ'nın Musa rasul olarak görevlendirdiği zamanın anlaşılmasında yardımcı oluyor "Ben seni seçtim, artık vahyolunanı dinle. Şüphesiz ben Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et, Beni anmak için namaz kıl!" Tâhâ, 20/13 ve 14. Ve daha sonra Allahuteâlâ, Musa şöyle buyuruyor "Firavun'a gidin; doğrusu o azmıştır. Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar." Tâhâ, 20/43 ve 44. Allahuteâlâ'nın, Musa bunu emretmesinden sonra, Musa ile Firavun arasında amansız bir mücadele de başlamış oluyordu. Hak ile bâtılın amansız savaşı. Bütün peygamberlerin birbirlerine miras bıraktıkları tevhid mücadelesi... Hz. Musa Allahuteâlâ'nın bu emriyle Firavun'a gitti. Onu güzellikle Allah'a iman etmeye davet etti "Musa Ey Firavun! Ben âlemlerin Rabbinin peygamberiyim! Bana, Allah'a karşı ancak gerçeği söylemek yaraşır. Size Rabbinizden bir mucize getirdim, İsrailoğullarını benimle beraber salıver." A'raf, 7/104 ve 105. "Firavun 'Musa! Rabbiniz kimdir?' dedi. Musa 'Rabbimiz, her şeye ayrı bir özellik veren, sonra doğru yola eriştirendir.' dedi." Tâhâ, 20/49 ve 50. Firavun, bu davete icabet etmedi ve direndi. Musa zindana atmakla tehdit etti. Musa Firavun'a, belki iman eder diyerek, ispat edici bir delil getirmek istedi. Asasını yere attı, kocaman bir yılan oldu. Elini koynuna sokup çıkardı, gözleri kamaştıran bir güneş parçası oluverdi. Musa gösterdiği bu mucizeler karşısında Firavun gerçekten korkmuştu. Bunun üzerine o da sihirbazlarını toplayıp, Musa as'ı mağlup etmeyi kararlaştırdı. Ülkesindeki bütün ünlü sihirbazları çağırttı ve onlardan Musa yaptıklarından daha büyük bir sihir yapmalarını istedi. Onlarda hazırlandılar ve bir gün kararlaştırdılar. O gün gelince de halkın gözleri önünde Musa ile yarışmaya başladılar. "Sihirbazlar 'Ey Musa! Marifetini ya sen ortaya koy veya biz koyalım.' dediler. Musa 'Siz koyun.' dedi. Sihirbazlar marifetlerini ortaya koyunca, insanların gözlerini sihirlediler ve onları ürküttüler, büyük bir sihir yaptılar. Biz de Musa'ya 'Asanı koyuver.' dedik o da koyuverdi. Hemen onların uydurduklarını yutmaya başladı. Hak tahakkuk etti. Onların yaptıkları boşa gitti. İşte orada yenildiler, küçük düştüler. Sihirbazlar secdeye kapanıp 'Âlemlerin Rabbine, Musa ve Harun'un Rabbine inandık.' dediler." A'râf, 7/115-122. Sihirbazların iman etmeleri, Firavun'u çok kızdırdı. Onları öldürmekle tehdit etti. İşte küfür, acizliğini bu olayla bir kere daha ortaya koymuş oldu. Gelişen bu olaylar, Firavun'u yola getireceği yerde, onu daha çok azdırdı. Ve Musa ile kavmini ortadan kaldırmadıkça rahata kavuşamayacağına inanıp, bu arzusunu yerine getirmeye çalıştı. Musa Firavun ve kavmini, imana çağırmaya devam etti. Firavun inkâr ettikçe, Allahuteâlâ onun kavmine tufan, çekirge, haşarat, kurbağa, kan gibi çeşitli azaplar gönderdi. Ancak bunların hiç biri, Firavun ve kavmini yola getirmedi. Firavun, küfür ve inadında, ısrar ve Musa davetine de icabet etmemeye devam etti. Allahuteâlâ, Musa İsrailoğullarını bir gece Mısır'dan çıkarıp Filistin diyarına götürmesini vahyetti. Bir gece Musa as ve kavmi şehirden çıkıp, Süveyş halici boyunca Kızıldeniz'e yöneldiler. Firavun şehirde İsrailoğullarından hiç bir iz göremeyince, kaçtıklarını anladı ve bütün ordusunu seferber ederek, peşlerine düştü. Firavun ordusunun çok kalabalık olduğu rivayet edilmektedir. Firavun iki gün sonra İsrailoğullarına yetişti. İsrailoğullarının önlerinde geçilmesi mümkün olmayan bir deniz arkalarında kocaman bir ordu vardı. İsrailoğulları "Yakalandık yâ Musa" diye yakınmaya başladılar. Kur'ân-ı Kerim'de olay şöyle anlatılıyor "Musa 'Hayır, Rabbim benimle beraberdir, bana elbette yol gösterecektir.' dedi. Bunun üzerine Biz Musa ya 'Değneğinle denize vur!' diye vahyettik. Hemen deniz ikiye ayrıldı, her parçası yüce bir dağ gibiydi. İşte oraya geridekileri de yaklaştırdık. Musa ve beraberinde bulunanların hepsini kurtardık." Şuara, 26/62-65. "Firavun, ordusuyla onları takib etti. Deniz de onları içine alıverdi. Hem de ne alış!" Tâhâ, 20/78. Kur'an-ı Kerim'de Allah Teâlâ, bir zâlimin, kâfirin sonunu böyle anlatıyor; ve bir kavmi nasıl kurtardığını da. İşte Hak, Bâtıl'ın tepesine böyle inip, onu ortadan kaldırabiliyor. Firavun ordusu, bir tek kişi kalmamacasına yok oldu. Firavun ise, ölümün geldiğini anlayınca iman ettiğini açıkladı "Firavun boğulacağı anda 'İsrailoğullarının inandığından başka tanrı olmadığına inandım, artık ben de ona teslim olanlardanım!' dedi. Ona 'Şimdi mi inandın? Daha önce başkaldırmış ve bozgunculuk etmiştin.' dendi." Yunus, 10/90, 91. Bu olaydan sonra Allahuteâlâ, Hz. Musa kavmiyle birlikte Beyti Makdis'e yönelmelerini emretti. Yola koyuldular. Çölde su bulamayıp, şiddetli bir susuzluğa kapıldılar. Gelip Musa sitem ve şikayette bulundular. Allah, Musa âsâsını taşa vurmasını emretti. Vurunca taşın on iki yerinden su fışkırdı. Her Yahudi kabilesine bir göze/pınar düşüyordu. Onlar bu gözelerden kana kana içtiler, susuzluklarını giderdiler. Allahuteâlâ İsrailoğullarına, gökten kudret helvası ve bıldırcın eti de gönderdi. Fakat İsrailoğullarının o ikiyüzlülükleri, bütün bu nimetlere rağmen, kendini burada da ortaya çıkardı. Bir tek yemekle yetinemeyeceklerini söylediler "Ey Musa! Bir çeşit yemeğe dayanamayacağız. Bizim için Rabbine yalvar da bize yerin bitirdiği sebze, kabak, sarmısak, mercimek ve soğan yetiştirsin.' demiştiniz de 'Hayırlı olanı daha düşük şeyle mi değiştirmek istiyorsunuz? Bir şehre inin, orada şüphesiz istediğiniz vardır.' demişti." Bakara, 2/61. Sonra Allahuteâlâ Hz. Musa as'a, Filistin'e gitmeyi emretti. Orada Heysanilerin kalıntıları ve Kenanlılardan meydana gelen zalim bir topluluk ile karşılaştılar. Musa kavmine, buraya girip bu zalimlerle savaşmalarını, ve onları bu mukaddes beldeden çıkarmalarını emretti. Fakat, İsrailoğulları buna cesaret edemedi "Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın, doğrusu biz burada oturacağız, demişlerdi." Maide, 5/24. Çünkü İsrailoğulları, Firavun ülkesinde zillet ve adiliğe, aşağılanmaya alışmışlardı. Onlar için bazı değerleri ele geçirmek için savaşmak, bir manâ taşımıyordu. Allah da onları Tih çölüne attı ve yollarını şaşırttı. Kavmine söz geçiremediğinden yakınan Musa as'a, Allah Teâlâ "Orası onlara kırk yıl haram kılındı. Yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Sen, yoldan çıkmış bir millet için tasalanma, dedi." Maide, 5/26. Zamanla, bu zillet içinde yaşayan nesil, yerini hürriyetle yetişen ve izzetle yaşayan bir nesile terketti. Bunlar da bir müddet sonra Arz-ı Mukaddes'e girmeye muvaffak oldular. İsrailoğulları, bu kırk yıl içinde çok çeşitli sapıklıklarda bulundular. Hz. Musa as'ın Tur dağında kırk gün geçirdiği bir zamanda, Sâmirî isimli bir şahsın imal ettiği ve "İşte sizin de Musa'nın da tanrısı" dediği altından bir buzağıya tapmaya başladılar. Musa döndüğünde onları buzağıya tapınır görünce çok üzüldü. Harun çıkıştı. İsrailoğullarını buzağıya tapınmaktan vazgeçirmeye çalıştı. İsrailoğulları ise, her fırsatta ikiyüzlülüklerini sergilediler. Musa hayatı boyunca tevhid yolunda mücadele etti. Bu uğurda pek çok eziyetle karşılaştı. Yurdundan çıkarıldı, ölümle tehdit edildi ve etrafında kendisiyle beraber, inanan pek az insan bulabildi. Musa Tih çölünde, Harun sonra öldü. İsrailoğullarını Arz-ı Mukaddes'e sokamadı. Öldüğünde yüz yirmi yaşında idi. Buhârî, onun ölümü ile ilgili olarak şunları rivayet ediyor "Ölüm meleği geldiğinde, Musa onun yüzüne dikkatle baktı. Canını almaya gelen Azrail korktu ve gözü karardı. Sonra "Yarabbi, beni bir kuluna gönderdin ki, ölmek istemiyor" diye tazarru eyledi. Allahuteâlâ, o hali üzerinden kaldırarak, tekrar Musa as'a gönderdi "Söyle, sayılı olmak şartıyla istediği kadar yaşasın." Hz. Musa as "Yarabbi, sonra ne olacak?" dedi. "Öleceksin" buyuruldu. "Öyle ise ölüm şimdi gelsin" niyazında bulundu. Sonra AllahUTeâlâ'dan, kendisini bir taş atımı Beyti Makdis'e yaklaştırmasını, orada ölmesini ve oraya gömülmesini istedi. Ebu Hureyre şöyle diyor "Rasulullah Eğer ben sizinle beraber orada bulunsaydım, onun yol kenarında ve kızıl bir kum tepesinin yanında bulunan kabrini size gösterirdim, buyurdu." Bu yazı, ayetlerde hz musa, hz musa aleyhisselam, hz musa kimdir, hz musa mucizeler, hz musa ve firavun, hz musanın hayatı, israiloğulları, yahudilik, kuranda hz musa, peygamberler tarihi, ile ilgilidir.
Hz Muhammed Sözleri Bu sayfada 324 adet Hz Muhammed söylediği en güzel sözleri okuyabilirsiniz. Okuduğunuz Hz Muhammet - Muhammed bin Abdullah alıntılarının beğendiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Hz Muhammed Hata varsa bize bildirin. Bu kısımda Hz Muhammed sözleri ve alıntıları bulunmaktadır. Eğer bu sayfada herhangi bir Hz Muhammed alıntısında hata olduğunu düşünüyorsanız, çekinmeden bizimle irtiabata geçiniz. Hz Muhammed Sözleri 324 adet Canı yanan sabretsin. Can yakan da yanacağı günü beklesin. / Hz Muhammed Unutmayın yaktığınız can kadar canınız yanacak ve üzdüğünüz kadar üzüleceksiniz. / Hz Muhammed Öc almaya gücü yeterken, af ile muamele eden kimse ne azizdir. / Hz Muhammed Sakın kınamayın, çünkü kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz. / Hz Muhammed Ne mutlu yaptığı suçtan pişman olup ağlayana. / Hz Muhammed Senin doğru söylediğine inanan bir adama yalan söylemen, en büyük hainliktir. / Hz Muhammed Birbirinize kin beslemeyin, birbirinize hased etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları, kardeş olun. / Hz Muhammed Ya alim ol veya talebe ol veya dinleyen ol veya bunları seven ol. Beşincisi olma, yoksa helak olursun. / Hz Muhammed İncittiğiniz insanın ve kırdığınız gönlün bedduasından korkun. / Hz Muhammed Bir elime ayı, diğer elime güneşi verseler yine de davamdan vazgeçmem. / Hz Muhammed Unutmayın yaktığınız can kadar canınız yanacak ve üzdüğünüz kadar üzüleceksiniz. / Hz Muhammed İçinizde en kötü olanlar, hata ve mazeret kabul etmeyenler ve kusurları bağışlamayanlardır. / Hz Muhammed Kişinin dini aklıdır, aklı olmayanın dinide yoktur. / Hz Muhammed Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. / Hz Muhammed İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. / Hz Muhammed Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi söndüren de sudur. Onun için, biriniz öfkelenince hemen abdest alsın! / Hz Muhammed Bir erkek karısına baktığı, karısı da kendisine baktığı vakit Allah her ikisine rahmet nazarı ile bakar ve erkek karısının elini tuttuğu zaman her ikisinin de günahları parmakları arasından dökülüp gider. / Hz Muhammed Babanın çocuğuna duası, peygamberin ümmetine olan duası gibidir. / Hz Muhammed İncittiğiniz insanın ve kırdığınız gönlün bedduasından korkun. / Hz Muhammed Sükut, ahlakın efendisidir. / Hz Muhammed Sizin en hayırlılarınız, ahlakı en güzel olanlarınızdır. / Hz Muhammed En üstün sadaka, bir Müslüman'ın ilim öğrenmesi ve sonra da öğrendiği ilmi Müslüman kardeşlerine öğretmesidir. / Hz Muhammed Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen de bizden değildir. / Hz Muhammed Irkçılık yapan, ırkçılık için savaşan ve ırkçılık uğrunda ölen, bizden değildir. / Hz Muhammed Her insan hata yapar. Hata yapanların en hayırlısı da, tövbe edendir. / Hz Muhammed Bir adamın namazı, niyazı sizi aldatmasın. O adamın dirhem ve dinarla yani para ile olan ilişkisine bakın. / Hz Muhammed Bir babanın evladına duası, peygamberin ümmetine duası gibidir. / Hz Muhammed Kimseye muhtaç olmamak, ana-baba ve çoluk-çocuğunu da muhtaç etmemek için ise gidenin her adımı ibadettir. / Hz Muhammed Yapılan işler niyetlere göre değerlendirilir; herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan da odur. / Hz Muhammed Zamanındaki dünya kadınlarının hayırlısı Meryem'dir. İslam ümmetinin kadınlarının hayırlısı da Hatice'dir. / Hz Muhammed Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır. Düşünmeyen ise kendini mahrumiyette sanır. / Hz Muhammed Allah sizin görünüşünüze, malınıza mülkünüze bakmaz; yalnızca kalplerinize ve amellerinize bakar. / Hz Muhammed Benim ümmetimin dilleri sussa dahi halleri islami konuşur. / Hz Muhammed Selamette olanlar, dillerine sahip olanlardır. Helake gidenler ise, yanlış ve boş söze dalanlardır. / Hz Muhammed Herkesin niyeti neyse, eline geçecek odur. / Hz Muhammed İnsanın en büyük Hicreti kötülüğü terk etmesidir. / Hz Muhammed Kıyamet gününde en şiddetli azap görecek kimse kendi ilminden faydalanmayan alimdir. / Hz Muhammed Birine iyi şeyler öğretmek, kötülük yapmasını önlemek, sorana yol göstermek, sokaktaki zararlı şeyleri temizlemek, birer sadakadır. / Hz Muhammed Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi yapmam dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır. / Hz Muhammed Sözlerinizdeki fazlalık, kalplerinizdeki eğrilik olmasaydı, gördüğümü görür ve duyduğumu duyardınız. / Hz Muhammed Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. / Hz Muhammed Ya Ali, doğumuna şahit olmasaydım, hikmetinin sırrına akıl erdiremezdim. / Hz Muhammed Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse cennete giremez. / Hz Muhammed Bir erkek karısına baktığı, karısı da kendisine baktığı vakit Allah her ikisine de rahmet nazarı ile bakar ve erkek karısının elini tuttuğu zaman her ikisininde günahları parmakları arasından dökülüp gider. / Hz Muhammed Sizlerden birisi Rab ile konuşmak isterse Kur'an okusun. / Hz Muhammed Eğer süt emen çocuklar, beli bükük yaşlılar, otlayan hayvanlar olmasaydı azap belalar üzerinize sel gibi gelirdi. / Hz Muhammed Ben, beni sevenin cenneti olurum. / Hz Muhammed Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin Allah'ın kulları kardeşler olunuz... / Hz Muhammed Yeryüzü, Bana Mescid Ve Temizlik Sebebi Kılındı. Onun İçin Ümmetimden Kendisine Namaz Vakti Erişen Herkes Namazını Kılıversin. / Hz Muhammed Babanın duası hiçbir engelle karşılaşmadan Allah'ın huzuruna çıkar. / Hz Muhammed Sabah namazını kılan kimse Allah'ın himayesindedir. Allah, bizzat himayesinde olan bir konuda sizi sorguya çekmesin. / Hz Muhammed Sana sıkıntı veren şeylere karşı sabretmende bir çok hayır vardır. / Hz Muhammed Bir hastanın yanına varsanız, size dua etmesini söyleyin, çünkü onun dua'sı meleklerin dua'sı gibidir... / Hz Muhammed Allah sevdiği kulunun kalbini, sevdiği kulunun kalbiyle birleştirir. / Hz Muhammed Secde anında gözlerinizi kapatmayınız, zira bu yahudilerin adetidir. / Hz Muhammed Bir anlık iyi düşünce, bir gece sabaha kadar yapılan ibadetten hayırlıdır. / Hz Muhammed Dilleriyle insanları kıranları, ibadetleri temizleyemez. / Hz Muhammed İki nimet vardır ki insanların çoğu onun kıymetini bilmezler vücut sağlığı, vicdan rahatlığı. / Hz Muhammed Hatice'nin sevgisi, benim rızkımdır. / Hz Muhammed Canı yakan sabretsin. Canı yakan da yanacağı günü beklesin. / Hz Muhammed İncittiğiniz insanın ve kırdığınız gönlün bedduasından korkun. / Hz Muhammed Ekmeğe saygı gösterin. Çünkü allah onu değerli kılmıştır. Kim ekmeğe değer verirse, allah da ona değer verir. / Hz Muhammed Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadir . / Hz Muhammed Sizler türklerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. / Hz Muhammed Fitne döneminde ibadete sarılmak, bana hicret etmek gibidir. / Hz Muhammed Mü'minlerden iki grup birbiriyle çarpışırlarsa, aralarını düzeltin. / Hz Muhammed Haset , ateş nasıl odunu yer yutarsa iyilikleri yer yutar, mahveder. / Hz Muhammed Allah-u teala buyuruyor "insanoğlunun oruç hariç bütün iyi amelleri kendisi içindir; ama oruç benim içindir ve ben mükafatını vereceğim. / Hz Muhammed Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur. / Hz Muhammed Ana ve baba, cennet kapılarının tam ortasıdır. İnsanı cennete ulaştıracak en iyi şey, ana ve babaya iyilik etmektir. / Hz Muhammed Türk olan benim ordularımdır. / Hz Muhammed İman, yetmiş kusur derecedir. En üstünü lâ ilâhe illallah allah'tan başka ilah yoktur sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır. / Hz Muhammed İki müslüman birbirine kılıç çektiği zaman, öldüren de, ölen de cehennemdedir. / Hz Muhammed Oruçlu için iki sevinç vardır biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan kökü haluf, allah indinde misk kokusundan daha hoştur. / Hz Muhammed Peygambere itaat eden allah'a itaat etmiş olur. / Hz Muhammed Kim gaza yapmadan ve içinde gaza yapma isteğini konuşturmadan ölürse, münafıklıktan bir çeşit üzere olur. / Hz Muhammed Kalbinden tam bir sadakatle allah'tan başka ilah olmadığına ve muhammed'in de allah'ın resûlu olduğuna şehadet eden bir kimseyi allah, cehennem ateşine haram kılar. / Hz Muhammed Koşarak yürümek mu'min'in değerini yok eder. / Hz Muhammed Fuhuş yeryüzünde yaygınlaşınca yer sarsıntıları depremler olur. İdareciler halka zulüm ve haksızlık yaptıklarında yağmurlar kesilir kuraklık ve kıtlık başlar. İslam toplumunda yaşayan gayr-i müslimlere verilen sözler taahhütler yerine getirilmediğinde de düşman, müslümanlara galip gelir. / Hz Muhammed Her duyduğunu söylemesi, kişiye günah olarak yeter. / Hz Muhammed Baba sevgisini koru. O sevgiyi kesip atarsan, allah da senin mutluluk ışığını söndürür. / Hz Muhammed Üç şeyden dolayı ümmetim için korkuyorum ihtiraslı olmak, heva-hevese uymak ve sapık önder. / Hz Muhammed Nerede olursan ol allah'a karşı gelmekten sakin; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. / Hz Muhammed Kim bir mu'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir. / Hz Muhammed Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. / Hz Muhammed Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o onlardandır. / Hz Muhammed Görmediği halde, vaat edilen cennet için, peşin olan şehveti terk eden kimseye ne mutlu. / Hz Muhammed İnsanlara verilenlerin en hayırlısı güzel ahlaktır. / Hz Muhammed Başkalarının kusurlarından bahsetmek istediğin vakit, kendi kusurlarını hatırla. O zaman başkalarının kusurlarıyla alakadar olmaya hakkın olmadığını hatırlarsın. / Hz Muhammed Erdemin en büyüğü, seninle ilişkilerini kesene iyilik etmen, senden esirgeyene vermen, sana kötülük edeni bağışlayıp, dost elini uzatmandır. / Hz Muhammed İslam cemaatinden bir karış da olsa ayrılan, boynundan islam bağını çözmüş demektir. / Hz Muhammed Allah'tan faydalı ilim isteyin ve fayda vermeyen ilimden allah'a sığının. / Hz Muhammed Cihad, kıyamet gününe kadar geçerli bir emirdir. / Hz Muhammed Pehlivan, herkesi yenen kimse değildir. Pehlivan, ancak öfke zamanında kendini tutan kimsedir. / Hz Muhammed İşler ehil olmayana verildiğinde kıyameti bekleyin. / Hz Muhammed Cennette reyyân denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez. / Hz Muhammed Zenginlik mal çokluğuyla değildir. Bilakis zenginlik göz tokluğuyladır. / Hz Muhammed Kim, üzerinde ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, ölünün velisi her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin. / Hz Muhammed Biriniz yemeğe davet edilince, oruçlu ise ben oruçluyum desin. / Hz Muhammed Kim orucu fecirden önce niyetle kesin kılmazsa onun orucu yoktur. / Hz Muhammed Nasıl bir hayat yaşıyorsanız, öyle olursunuz. Nasıl öldüyseniz, öyle de dirilirsiniz. / Hz Muhammed Bilin ki, ümmetimin en kötüleri, kötülüklerinin korkusundan dolayı saygı gösterilen kimselerdir. Şerrinden korkularak saygı gösterilen kimse benden değildir. / Hz Muhammed Bir gün birisiyle dost olduğunuzda, yarın onun bir düşman olabileceğini unutmayın. / Hz Muhammed Her sarhoşluk veren şey dinde yasaklanan içki olan hamr grubundandır ve sarhoşluk veren her şey haramdır. / Hz Muhammed Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun seyabından hiçbir eksilme olmaz. / Hz Muhammed Allah'ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir. / Hz Muhammed İnsanı helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya resulullah dediler. Bunun üzerine allah'a sirk koşmak, sihir, allah'ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim mali yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu. / Hz Muhammed Kıyamete yakın müslümanlar içinde en az bulunacak şey; helal para ile kendisine güvenilecek arkadaştır. / Hz Muhammed Evlat kokusu cennet kokusudur. / Hz Muhammed Dostlukta da düşmanlıkta da aşırıya kaçmayın. / Hz Muhammed Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmanına teslim etmez. Kim, mümin kardeşinin bir ihtiyacını giderirse allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanın kusurunu örterse, allah da kıyamet günü onun kusurunu örter. / Hz Muhammed Kim bir kavme misafir olursa, onlar müsaade etmedikçe nafile oruç tutmasın. / Hz Muhammed Pek çok günahları olan bir kimse dahi olsa, zulme uğrayanın bedduası kabul görür. Faşikliği kendine. / Hz Muhammed Bilgisizler içinde bir bilgili, ölüler içinde bir diridir. / Hz Muhammed Her kim mescide cemaatle namaz kılmak için gelirse, her gelişi için allah ona cennette özel bir mükafat hazırlar. / Hz Muhammed Vatan sevgisi imandandır. / Hz Muhammed Sana emanet edilen şeyi iyi sakla, birinin hıyanetine uğradığın zaman hoş gör ve hıyanete hıyanetlikle karşılık verme. / Hz Muhammed Öğrenmekten ve bilgiden daha üstün bir meziyet yoktur. / Hz Muhammed Ya öğrenen, ya öğreten, ya dinleyen, ya da seven ol! Bunların dışında bir beşincisi olma; helak olursun. Beşincisi ise, ilme ve ilim ehline bugzetmendir. / Hz Muhammed Müslüman dilinden ve elinden müslümanların güvende olduğu kişidir. Mü'min de insanların malları ve canları hususunda kendisine güvendiği kişidir. / Hz Muhammed İki sesi allah sevmez musibete uğradığında feryat etmeyi ve nimete kavuştuğunda saz çalmayı. / Hz Muhammed Cennet nefse ağır geldiği için hoşlanılmayan şeylerle, cehennem de şehvete hitap eden şeylerle kuşatılmıştır. / Hz Muhammed Alimlere uyunuz. Çünkü onlar, dünyanın kandilleri, ahiretin de lambalarıdır. / Hz Muhammed Birinizin yamalı bir elbise giymesi, kendisine güven duyulan bir görünüm vererek bedelini ödeyemeyeceği bir elbise alıp giymesinden daha iyidir. / Hz Muhammed İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz. / Hz Muhammed Bir anlık tefekkür bin yıl nafile ibadetten hayırlıdır. / Hz Muhammed Eller üç kısımdır alan el, veren el ve tutan el. Bunların en iyisi ise veren eldir. / Hz Muhammed En büyük hıyanet, seni doğru kabul eden müslüman kardeşine yalan söylemendir. / Hz Muhammed Müslüman, kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın buyurmuştur. / Hz Muhammed İnsanları şiddetten ziyade ikna ile idarenin mümkün olduğunu daima hatırda tutmalıyız. / Hz Muhammed Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir. / Hz Muhammed İnsanlar arasında ara bozma niyeti ile laf götürüp getirmek, insanlara hakaret etmek ve sövmek, kendi ırkını üstün görüp başka milletleri aşağı görmek.. İşte bu 3 davranış, cehennemdedir. Bunlar, bir mu'minin ahlakında yer alamaz. / Hz Muhammed Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi yapmam' dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır. / Hz Muhammed Mü'minin saygınlık ve onuru; allah'ın kendisine verdiğine kanaat edip, insanlardan bir şey beklememesidir. / Hz Muhammed Ahir zamanda pek az bulunan şey, güvenilecek kardeş ve helal yoldan kazanılan paradır. / Hz Muhammed İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. / Hz Muhammed Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. / Hz Muhammed Hiç unutulmayacak yüz anne yüzüdür. / Hz Muhammed İnsanlara merhamet etmeyene allah merhamet etmez. / Hz Muhammed İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptır. / Hz Muhammed Kişi mali, hanımı ve çocuğuyla imtihan edilir. / Hz Muhammed Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, bid'at ehli olan 72'sı cehenneme gider. Yalnız bir fırka kurtulur. Cehennemden kurtulan fırka, benim ve eshabımın gittiği yolda gidenlerdir. / Hz Muhammed Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız buyurmuştur. / Hz Muhammed Sizden kim şeriata uymayan bir kötü iş görürse onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle bugzetsin. Bu sonuncusu ise imanın en zayıf mertebesidir. / Hz Muhammed Allah'tan başka yardımcısı bulunmayan çaresiz birine zulmedene allah, şiddetle azap eder. / Hz Muhammed En üstün ibadet, sıkıntı anında sabırla kurtulmayı beklemektir. / Hz Muhammed Bir saat sonra kıyamet kopacak olsa, elinize bir fidan almışsanız yine de onu dikiniz. / Hz Muhammed Ana babalarınıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilikte bulunsun. / Hz Muhammed Kur'an'ın haram kıldığını, helal sayan bir kimse, kur'an'a inanmamıştır. / Hz Muhammed Sözlerin en doğrusu allah'ın kitabıdır. Hayat tarzlarının en güzeli muhammeds. a. v in hayat tarzıdır. İşlerin en serlileri sonradan uyduranlardır. Her sonradan uydurulan şey bid'attır. Her bid'at sapıklıktır ve her sapıklık da cehennem'dedir. / Hz Muhammed Din kardeşlerine gelen belaya sevinme. Sonra allah ona afiyet, sana bela verir. / Hz Muhammed Söz taşıyanlar cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe cennete giremezler. / Hz Muhammed Şu 6 şeyi devamlı yapacağınıza dair bana söz verin; ben de cennete gireceğinize kefil olayım konuştuğunda hep doğru söyleyin, söz verdiğinizde hep sözünüzde durun, size güvenildiğinde bu güveni sakın istismar etmeyin, namusunuzu titizlikle koruyun, gözlerinizi haramdan sakının. Haramın her türlüsünden çekinin. / Hz Muhammed Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. / Hz Muhammed İslam'ın dışında bir millet üzerine yemin eden, söylediği gibidir. onlardandır / Hz Muhammed Allah hüzünlü kalbi sever. / Hz Muhammed Allah cc'a iman ettikten sonra en üstün akıl, bir hakkı terk etmeden, halkla geçinebilmektir. / Hz Muhammed Yıldızlar denizlerde yolunu kaybedenlerin boğulmaktan emanda kalmalarına kurtulmalarına vesiledir; benim ehl-i beyt'im ise ümmetimin ihtilaftan emanda kalmalarına vesiledir. Bu yüzden arap'tan bir kabile onlarla muhalefet ederse ihtilafa düşer ve şeytanın hizbinde yer alır. / Hz Muhammed Şurası muhakkak ki, oruçlunun iftarını açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır. / Hz Muhammed İman ikiye ayrılır; yarısı sabır ve yarışı da şükürdür. / Hz Muhammed Şeref, edep iledir. Soy ile değildir. / Hz Muhammed Mü'minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; o'nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe nimete kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa musibete uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur. / Hz Muhammed Mümin kardesinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme. / Hz Muhammed Akıllı kişi nefsine hâkim olup ölümden sonrası için iş yapandır. Aciz akılsız kişi ise nefsini arzularına tabi kılıp sonrada allah'a karşı temennide bulunandır. / Hz Muhammed Kur'an-ı kerîm'i müslüman nesillere öğretmek, kur'an'ın korunması konusunda onlara mes'uliyetlerini hissettirmek, ona dil uzatanlara karşı müdafaa görevini yerine getirmek, her müslümanın vazifesidir. / Hz Muhammed Kim allah teala yolunda bir gün oruç tutsa, allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar. / Hz Muhammed Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır. / Hz Muhammed Zenginlik , servetin çokluğuyla değildir. Gerçek zenginlik ruhun zenginliğidir. / Hz Muhammed Ölmeden önce olunuz. ölmünden önce allah'a ulasınız. / Hz Muhammed İşçiye ücretini, alnının teri kurumadan veriniz. / Hz Muhammed Kim benim sünnetimi diriltirse ihya eder ve yaşamında tatbik ederse beni sevmiş olur. Beni seven de benimle beraber cennettedir. / Hz Muhammed Güler yüzlülük kini giderir. / Hz Muhammed Kim kadir gecesi'nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır. / Hz Muhammed Kıyamet gününde allah, kullarından birini çağırır, huzurunda durdurarak malının hesabını sorduğu gibi, makamının da hesabını sorar. / Hz Muhammed Amellerin en hayırlısı sevdiğini allah için sevmek bugzettiğine de allah için bugzetmektir. / Hz Muhammed Gülerek günah işleyen ağlayarak cehenneme girer. / Hz Muhammed Güzel ahlak , dostluğu sağlamlaştırır. / Hz Muhammed Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin. / Hz Muhammed İnsan oğlu ihtiyarladıkça ondaki iki haslet gençleşir ihtiras tamah ve arzu. / Hz Muhammed Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum! Desin ve ona bulaşmasın / Hz Muhammed Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. / Hz Muhammed Gerçek oruç sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayâsiz sözleri de terk ederek tutulan oruçtur. / Hz Muhammed Sizden birinizin, arzusu benim getirdiğim kur'an'a şeriate uymadıkça kâmil imanla iman etmiş olamaz. / Hz Muhammed En hayırlı evli erkek, eşine en iyi davranandır. / Hz Muhammed Kişi din kardeşine kâfırlık isnad ederse, bu isnad ikisinden birine döner. / Hz Muhammed İnsanlar babalarından çok zamanlarına benzerler. / Hz Muhammed At yâ sa'd! Anam babam sana feda olsun. ühüd savaşı sırasında, müslümanların en büyük okçularından sa'd bin ebi vakkas 'a. / Hz Muhammed Allah'a isyan olan bir hususta kimseye hiç bir itaat yoktur. İtaat ancak marufta şer'i ölçüler içerisindedir. / Hz Muhammed Güzel söz sadakadir. / Hz Muhammed Şu dört şey kime verilirse, dört nimetten mahrum kalmaz kendisine mağfiret dilemek hasleti verilen, bağışlanmaktan mahrum kalmaz. Şükretmek hasleti verilen, nimetin çoğalmasından mahrum olmaz. Tövbe etmek hasleti verilen, tövbesinin kabul olunmasından mahrum olmaz . Dua etmek hali verilen de icabet edilmekten mahrum olmaz. / Hz Muhammed Rabbınize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. böylelikle rabbınızın cennetine girersiniz. / Hz Muhammed Allah, kitabı, resulü, mü'minlerin yöneticileri ve tüm müslümanlar için nasihattır. / Hz Muhammed Benim ehl-i beyt'ımı kendi aranızda, vücuttaki baş ve baştaki iki göz gibi kabul edin. Tabiatıyla baş, gözler olmadan yolunu bulamaz. / Hz Muhammed Temizlik imanın yarısıdır. / Hz Muhammed Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona allah yedirip içirmiştir. / Hz Muhammed Hacamat ettiren de, hacamat eden de orucunu açmıştır. / Hz Muhammed İbn ömer'in r. ahm. Rivayet ettiğine göre hz. Peygamber a. ş. , kardeşine utanma nasihatı vermekte olan bir adamı duyunca utanmak imandandır buyurdu. / Hz Muhammed Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez / Hz Muhammed Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben allah teâlâ komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim. / Hz Muhammed Putlara tapmanın dışında, halkla cedelleşmekten men edildiğim kadar hiçbir şeyden men edilmedim. / Hz Muhammed Herhangi biriniz rüya görmezse üzülmesin. Çünkü ilmin derinliklerine dalan kimse, rüya görme özelliğini kaybeder. / Hz Muhammed Rabb olarak allah'a, din olarak islam'a, peygamber olarak muhammed s. a. v erazi olan kişi imanın tadını tatmış demektir. / Hz Muhammed Mülk küfr ile yaşar, zulm ile yaşamaz. adalet mülkün temelidir. / Hz Muhammed Erkek hanımına, hanım da beyine sevgiyle baktıklarında, cenab-ı hak ta onlara rahmetle bakar. Şayet erkek, hanımının ellerini ellerine alırsa, her ikisinin de, günahları parmaklarının arasından dökülür gider. / Hz Muhammed Kadere iman, allah'ın birliği tevhid inancı ile irtibatlıdır. / Hz Muhammed İnsanların en hayırlısı, ahlaki en güzel olanıdır. / Hz Muhammed Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye allah katında sıddîk doğru sözlü diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye allah katında kezzâb çok yalancı diye yazılır. / Hz Muhammed Kim, din kardeşinin ırz ve namusunu onu giybet edene karşı savunursa, allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur. / Hz Muhammed Müslüman kardeşine sahtekârlik yapan, ona zarar veren ve ona hile yapan bizden değildir. / Hz Muhammed Haksızlıkla bir makama ulaşan kimse, haddini aşmış sayılır. / Hz Muhammed Kavimler layık oldukları şekilde yönetilirler. / Hz Muhammed Üç şey vardır orucu bozmaz hacamat olmak kan aldırmak, kusmak, ihtilam olmak. / Hz Muhammed İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, onlar arasında dini konusunda yapılan saldırılara sabırla karşı koyan, kör parçasını avuçlayan gibi olacak. / Hz Muhammed Abdest üzerine abdest, nur üzerine nurdur. / Hz Muhammed Sizden bir kimse mescide girdiğinde oturmadan önce iki rekât namaz kılsın. / Hz Muhammed İlim öğrenmek için yola çıkan kimse dönünceye kadar allah yolundadır. / Hz Muhammed Bir şey sattığında, satın aldığında ve alacağını istedignde kolaylık gösteren kula allah merhamet etsin. / Hz Muhammed Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur. / Hz Muhammed Nefsim kudretinin elinde olan allah'a yemin ederim ki, ben kendisine babasından ve çocuğundan daha sevgili oluncaya kadar sizden biriniz kamil imanla iman etmiş olmaz. / Hz Muhammed En hayırliniz kur'an 'i öğrenen ve öğreteninizdir. / Hz Muhammed Sizin hayırlı olanınız aile efradına hayırlı olanınızdır. / Hz Muhammed Alimlere sorun; hekimlerle konuşun ve fakirlerle oturun. / Hz Muhammed Dul ve fakirlere yardım eden kimse, allah yolunda cihad eden veya gündüzleri nafile oruç tutup, gecelerini nafile ibadetle geçiren kimse gibidir. / Hz Muhammed Hayra vesile olan, hayri yapan gibidir. / Hz Muhammed Bizim orucumuzla ehl-i kitab'ın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir. / Hz Muhammed Mü'min, elinden dilinden başka müslümanların güvende olduğu kişidir. / Hz Muhammed Kişinin dünya ve ahiretine faydası olmayan şeyleri terk etmesi, işlâm'inin güzelliğinden ileri gelir. / Hz Muhammed En büyük düşmanın, iki kaburga kemiğinin arasında olan düşmandır. / Hz Muhammed Allah, ümmetimin kalplerindeki kötü arzu ve meyılleri, söz ve fiil haline çıkarmadıkları müddetçe affeder. / Hz Muhammed Bildiği ile amel eden kişiye allah bilmediği ilimlerin bilgisine varış kılar. / Hz Muhammed Sabırlı ve temkinli davranmak allah'tan; acele etmek ise şeytandandır. / Hz Muhammed Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir. / Hz Muhammed Bir insanın gerçek zenginliği , onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir . / Hz Muhammed Ümmetinin cemaatinin kimler olduğu hakkında resulullahsav'a soru soran bir kişiye şöyle buyurdu ümmetimin cemaati, az olsalar da hak ehli olanlardır. / Hz Muhammed Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey allah'ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla din kardeşi ile dargın durması helal olmaz. / Hz Muhammed Cihadın en faziletlisi zalim sültan katında hakkı söylemektir. / Hz Muhammed Hiçbir mümin diğer bir mümine, onun hidayetni artıran ve onu helak olmaktan koruyan faydalı sözden daha değerli bir hediye vermemiştir. / Hz Muhammed Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. / Hz Muhammed İlim öğrenmek erkek kadın tüm müslümanlara farzdır. / Hz Muhammed Hz. Aişe r. ah. Şöyle anlattı allah resulü a. ş. temizleneceği zaman temizlenmeye, taranacağı zaman taranmaya, ayakkabı giyeceği zaman giymeye muhakkak sağdan başlamayı severdi. / Hz Muhammed Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık için savaşan bizden değildir. Irkçılık üzere ölen de bizden müslümanlardan değildir. / Hz Muhammed Cennet sermayesi la ilahe illallah, nimetin sermayesi ise elhamdülillah'tır. / Hz Muhammed Kim bir hayırlı işi yapmaya yönelirse, onu yapan kadar mukâfat alır. / Hz Muhammed Hiçbiriniz kendisi için istediğini mü'min kardeşi için istemedikçe gerçek iman etmiş olamaz. / Hz Muhammed İslam'ın düğmeleri düğme düğme çözülecek şeriatın emirleri tek tek terk edilecek. Her düğme çözüldükçe insanlar onu takip eden düğmeyi çözmeye teşebbüs edecekler. Bu çözülen düğmelerin ilki idari konular, sonuncusu da namazdır. / Hz Muhammed Övmek ve övülmekten uzak durun. Çünkü o, kişiyi manen boğazlamaktır. / Hz Muhammed Kişi arkadaşının dini üzeredir. O halde sizden birisi kiminle arkadaşlık yaptığına dikkat etsin. Kişi sevdiği ile beraberhasrolünacaktırdir. / Hz Muhammed Ne yaparsan, onun karşılığını göreceksin. / Hz Muhammed Kardeşini bir günahından dolayı ayıplayan kişi, günahı işlemedikçe ölmez. / Hz Muhammed Ali bedenimde baş gibidir. / Hz Muhammed Bilginlere itaat ediniz, çünkü onlar dünya ve ahiretin kandilleridir. / Hz Muhammed Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur. / Hz Muhammed Sizden biriniz, din kardeşinin aynasıdır. Öyle ise onun üzerinde rahatsız edici bir şey gördüğünde gidersin. / Hz Muhammed Konstantiniyye istanbul bir gün elbet fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onun askeri ne güzel askerdir. / Hz Muhammed Münafıklığın alameti üçtür konuştuğu zaman yalan söyler, vaat ettiği zaman sözünde durmaz, emanete hıyanet eder. / Hz Muhammed Kim yalanı ve onunla ameli terketmezse bilsin ki onun yiyip içmesini bırakmasına allah'ın ihtiyacı yoktur. / Hz Muhammed Pişmanlık duymak, bir çeşit tövbedir. / Hz Muhammed Bir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi miras bırakamaz. / Hz Muhammed Dört şey peygamberin sünnetlerindendir haya, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek. / Hz Muhammed İnsanların peygamberlerden öğreneğeldikleri sözlerden biri de utanmadıktan sonra dilediğini yap! Sözüdür. / Hz Muhammed Okumak, kadın ve erkek her müslümana farzdır. / Hz Muhammed Sonradan özür dilemeyi gerektiren şeyleri yapmaktan kaçınınız. / Hz Muhammed Mazlumun bedduasından sakınınız. O dua ile allah arasında perde yoktur. / Hz Muhammed Rüşvet veren de alan da cehennemdedir. / Hz Muhammed Bana benzemekten en çok uzak olanınız, cimri, ağzı bozuk ve çirkin söz söyleyen kimsedir. / Hz Muhammed Kim itaatten bir el kadar ayrılırsa, kıyamet gününde allah'ın huzuruna lehinde hiç bir delili olmadığı halde kavuşur. Kim de boynunda halifeye beyat olmadığı halde ölürse cahiliye ölümüyle olmuş olur. / Hz Muhammed Türkler size dokunmadıkça, siz onlara sakin dokunmayınız! Gün gelecek ümmetimin idaresi türkler 'in eline geçecektir. / Hz Muhammed Ümmetim dınar ve derhemi parayı, maddi varlıkları yücelttiği zaman onlardan islam'ın heybeti kaldırılır. İyilikle emretmeyi terk ettikleri zaman da vahyin bereketinden mahrum kılınırlar. / Hz Muhammed Sizin en hayırliniz, ailesine hayırlı olandır. / Hz Muhammed İnsanlar inandık demekle, imtihandan geçirilmeden bırakılacaklarını mı sandılar? / Hz Muhammed Evlerinizin hayırlısı, içinde ikrama mazhar olan yetimin bulunduğu evdir. / Hz Muhammed Kim allah'ı gazaplandırmakla bir güç sahibinihükümdarı vb hoşnut ederse, allah'ın dininden çıkmış olur. / Hz Muhammed Rabbını gazablandıracak bir meselede sultanı hoşnud edenetmeye çalışan allah'ın dininden çıkmış olur. / Hz Muhammed Bizi aldatan bizden değildir. / Hz Muhammed İman, yetmiş kusur şubedir ve utanma imandan bir şubedir buyurmuştur. / Hz Muhammed Yiyip şükreden kimse, oruç tutup susan kimseden daha üstündür. / Hz Muhammed İnsanlara layık oldukları değeri verin. / Hz Muhammed İlim bir hazinedir; anahtarı sormaktır. Allah size rahmet etsin, sorun; çünkü sormakla dört kimse mukâfat alır soran, cevap veren, dinleyen ve onları seven. / Hz Muhammed İyilik yap ehli olana da, olmayana da, ehline isabet ederse yerini bulur. Etmez ise ehli sen olursun. / Hz Muhammed Hiçbir farz namazı kasten terk etme. Kim namazı kasten terk ederse, ilahi koruma ve teminattan mahrum kalır. / Hz Muhammed Gece şu taraftan doğudan gelince, gündüz de şu taraftan batıdan gidince, güneş de batınca oruçlu orucunu açmıştır. / Hz Muhammed Sizden her kim, bir hurmanın yarısı ile de olsa kendini ateşten korumaya gücü yeterse bunu yapsın. / Hz Muhammed Allahım! Önceden işlediğim, geride bıraktığım, gizliden işlediğim, alenen işlediğim, ölçüyü aştığım ve senin benden daha iyi bildiğin kusurlarımı bağışla. İleri götüren sensin, geride bırakan da sensin. Senden başka hiçbir hak mabut yoktur. / Hz Muhammed Kendisini fakir gösteren kimse, fakirleşir. / Hz Muhammed Utanmak güzeldir ama kadınlarda olursa daha da güzel olur. / Hz Muhammed Hilâli görünceye kadar oruç tutmayın, yine müteakip hilâli görünceye kadar da yemeyin. Bulut araya girerse ayı takdir edin. / Hz Muhammed Oruçlunun yanında oruçsuzlar yemek yiyecek olursa, melekler oruçluya rahmet okurlar. / Hz Muhammed Hangi arkadaş daha üstündür? Diye resulullahsav'a sorulunca şöyle buyurdu allah'ı hatırladığında sana yardım eden, allah'ı unuttuğunda ise sana hatırlatan kimsedir. Halkın en kötüsü kimlerdir? Diye sorduklarında resulullahsav fesada bulaşan âlimlerdir. Buyurdu. / Hz Muhammed Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın evladına duası. / Hz Muhammed Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. / Hz Muhammed Merhamet etmeyene merhamet edilmez. / Hz Muhammed Arzusu ve hedefi allah'tan başka şey olarak sabahlayan allahın kullarından değildir. Müslümanların dertleriyle dertlenmeyen de onlardan değildir. / Hz Muhammed Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. / Hz Muhammed Kıyamet gününde bilginlerin mürekkebi şehitlerin kanıyla tartılır. / Hz Muhammed Kim allah ile kendisinin arasını düzeltir, güzel yaparsa; allah da onun, insanlarla arasını düzeltir, güzel yapar. Kim iç dünyasını kalbini, niyetini düzeltirse, allah da onun dişini davranışlarını düzeltir. / Hz Muhammed İçinizde ehli beytımın durumu, nuh peygamberin gemisine benzer. O gemiye binen kurtulur, binmeyen helak olur. / Hz Muhammed Kim mahlûkun rızasını, halıkın gazabıyla kazanmaya çalışırsa, allah-u teala o mahluku ona musallat eder. / Hz Muhammed Sizden biriniz mal ve halk evlat hususlarında kendisinden üstün olan kimselere baktığında bir de kendisinin üstün olduğu daha aşağı kimselere baksın. / Hz Muhammed Zenginlerin davet edilip de fakirlerin çağrılmadığı düğün yemeği, ne kötü bir yemektir! / Hz Muhammed İki günü bir olan bizden değildir. / Hz Muhammed Hasedden kaçının. Çünkü o, ateşin ödünü yakıp tükettiği gibi bütün hayırları yer tüketir. / Hz Muhammed İmanı en üstün olanınız, en güzel ahlaklı olanınızdır. / Hz Muhammed Cennet annelerin ayakları altındadır. / Hz Muhammed Emirleriniz hayırlılarınız, zenginleriniz hoşgörülüleriniz, işleriniz aranızda danışmayla olduğunda yerin üstü sizin için yerin altından daha hayırlıdır. Ama emirleriniz serlileriniz, zenginleriniz cimrileriniz, işleriniz kadınlarınızın elinde olduğunda yerin altı sizin için yerin üstünden daha hayırlıdır. / Hz Muhammed Yeryüzündeki alimler, gökteki yıldızlar gibidir. / Hz Muhammed Dua da bir ibadettir. / Hz Muhammed Şüphesiz ki benden sonra ümmetimden kur'an-ı kerim 'i okuyan bir kısım insanlar olacak. Fakat onların okuduğu boğazlarını geçmeyecek. Onlar tıpkı okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacaklar, sonra da tekrar ona dönmeyecekler. O kimseler, insanların ve hayvanların en serlileri kötüleridir. / Hz Muhammed Ağız tadını bozan ölümü çok hatırlayınız. / Hz Muhammed En mükemmel insan, başkalarına en çok yararı dokunan insandır. / Hz Muhammed Allah'ın kullarından hoşnutluğunun nisanesi, fiyatların düşük, hükümdarın ise adaletli olmasıdır. Allah'ın, onlara gazap etmesinin nisanesi ise, hükümdarın adaletsiz, fiyatların ise yüksek olmasıdır. / Hz Muhammed Kötü ahlaklılık , uğursuzluktur. / Hz Muhammed Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır. / Hz Muhammed İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız. / Hz Muhammed Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadir. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadir. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadir. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadir. / Hz Muhammed Her şeyin bir yolu vardır. Cennetin yolu da ilimdir . / Hz Muhammed Ümmetimden bir takım kimseler, ismini değiştirerek şarabialkollü içecekleri içecekler. Bu esnada başkaları ucunda yanlarında çalgılar çalınacak ve şarkıcı kadınlar olacak. İşte onun için allah onları yere batıracak ve aralarından bazılarının şekli maymun'a ve domuz'a çevrilecek. / Hz Muhammed Gerçek müslüman, odur ki müslümanlar kendisinin elinden ve dilinden emindir. gerçek muhacir ise allah'ın yasaklarını terk eden kimsedir. / Hz Muhammed Siz iffetli namuslu olunuz ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar. Anne babanıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler. / Hz Muhammed Sakin kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle arkadaş olma. / Hz Muhammed Daha vakti var, ilerde yaparım demek, şeytanın mu'minlerin kalplerine bıraktığı bir vesvesedir. / Hz Muhammed Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket var. / Hz Muhammed İki bayram ayı eksilmezler bunlar ramazan ve zu'l-hicce aylarıdır. / Hz Muhammed Hiçbir müslüman yoktur ki, allah'a dua etsin de, allah duasına şu 3 halden biri ile cevap vermesin kişi dua ettiğinde, allah, onun karşılığını dünyada acilen peşin verir. Duanın karşılığını ahırete erteler. Yaptığı dua kadar, o küldan bir dert ve sıkıntıyı giderir. Bu sözü ısıtince sahabeler sevinç içinde öyleyse, bizler çok dua ederiz, dediler. Allah resulü de şu açıklamayı yaptı allah'ın kabul etmesi, sizin duanızdan daha çoktur. / Hz Muhammed İnsanoğlu allah'a karşı kurban gününde kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. / Hz Muhammed Yorumlar 22 Adet 💬 İdris [6523] numaralı söz içinHadisi şerifmidir Ahmet ÇEVİK [11037] numaralı söz içinBu sözün hadis olduğuna dair kaynak belirtir misiniz lütfen. Çünkü hadis "İki nimet vardır ki insanların çoğu onun kıymetini bilmezler Sağlık ve boş zaman" şeklindedir. WWW [6546] numaralı söz içinPeygamber efendimizin hadisleri hakkında alıntı demeniz büyük bir terbiyesizlik hadsizlik tartışmaya açmanız da şeytani düşünceyle fitne sokmaktır. Düşündürücü Kur'an Muhammed'in sözü Muhammed adına yazılanlar kim'in sözü'dür? YANİ; İKİ ŞEY VAR HADİS BİRDE KURAN İKİSİDE GÜVENİLİR KAYNAK DEĞİL. zira üzerinden çok devlet imparatorluklar geçmiş kaç defa silindi üzerinde oynandı kaç defa bozuldu tahrip edildi eklendi çıkartıldı giyidirildi kurgu sanal yalan bence ikiside geçerli gerçekliğini kaybetmiş hükümsüzdür...!!! İtibar edilmez sizde etmeyin yazık olur zamanınıza...! Misafir Adamın yaşadığı mechul bu kadar sözü o mu söylemiş? Hepsi bir hayali kahraman üretiminden neşet etmiş imparatorların kralların şahların sultanların kullanımına sunulmuş yazılımlardır. Somut gerçekliği temsil etmez ben birini dahi kaynak almam itibar etmem.. Çünkü yaşadığı dahi şaibeli birisinin resmi dahi olmayan bir şahsiyetten söz ediliyor. Hepsi yalan hepsi kurgu bana göre... Zekeriya TORUN [6656] numaralı söz içinHadis kaynak ile yazılır. Bunun kaynağı kim? Ecelfe [36201] numaralı söz içinBöyle bir hadîs yoktur. Uydurmayın! Admin Hadis kaynaklarında ifadeye rastlayamadık. Ancak bu manayı çağrıştıran şöyle bir hadis rivayeti söz konusudur "İyilik çürümez, kayb olmaz, günahlar unutulmaz, Deyyan hâkim olan Allah ölmez, -o halde- dilediğin şeyi yap; nasıl yaşarsan onun karşılığını görürsün." Kenzu'l-ummal, H. No43672 Bu hadisteki son cümle olan "Nasıl yaşarsan onun karşılığını görürüsün." ifadesinden anlaşılıyor ki, iyilik yapan, karşılığında iyilik görür, kötülük yapan karşılığında kötülük görür. Ömer [35629] numaralı söz içinEleştiri değilde senedi olsaymış ravisilsilesi iyi olurdu Cemal Çok guzel maksut terzi Canı yakan sabretsin. Canı yakan da yanacağı günü beklesin. / Hz Muhammed şeklinde verilmiş.. Yanlış Doğrusu Canı yanan sabretsin. Can yakan da yanacağı günü beklesin. / Hz Muhammed sav. şeklinde olmalıdır Admin Teşekkür ederiz. Okuyucu Bazı Ateistlerde kendi sitelerinde Katılmadığı görüşlere yer verebiliyor kötü yanlış bulduğunu insan yayar mı? Hem reddiyorum hem kabul ediyorum durumuna düştüklerini ne zaman anlıyacaklar? Ben bunlara kafası karışık diyorum henüz farkında değil. İnsan virüsü siler aksi halde bütünü kaplarsa sistem çöker... Bu tiplerin sayesinde cehalet en koyu karanlık evresini yaşıyor. İki yüzlülük mü dersiniz ? Korku mu dersiniz? Sağlantı mı dersiniz? Çıkar mı dersiniz? Ama kişilikleri henüz oturmadı bu kesin. Hastalıklı tavırlar bunlar...! Hayri Benim ummetim sussa dahi halleri islami anlatır. Sözünün kaynağı soyle Yasin Altınbaş Rabbime Şükürler ümmeti olduğunuz için. Mehmett Hakka süresi 40. Ayette Muhammed in sözüdür buyrulmuyor. Elci kelimesi geciyor ve kastedilen hz cebraildir Düşündürücü! Satır satır yazılmış Kitaba Tur suresi ayet 2 Hiç şüphesiz o Kuran, muhammedin kesin sözüdür. Hakka suresi ayet 40 Yorum sizin! Elif Naz Admin size soru sorabilirmiyim? Çok kafama takılan bir soru. Muhammed efendimizin çok mucizeleri var. bir keresinde on kör gelmiş gözüne tükürmüş kör olan adamın gözü acıldı. Corbaya sinek düştü iki kanadınıda batırıp çıkardı sora atıp o corbayı içtil Daha Fazla Yorum Göster Misafirlerin Şu Anda Baktığı Ünlüler
Allah Teala Hz. Musa’yı peygamber olarak görevlendirdiği tarihte Mısır’da çok zalim bir kral olan Firavun Allah Musa’ya, Firavun’a git, ona yumuşak söz söyle, olabilir ki Allah’ı hatırlar, zulüm ve fesadı bırakır, senin doğruluğunu kabul ederek sana inanır, as. Firavun’un yanına gidince dedi ki “Ben alemlerin Rabbi olan Allah’ın peygamberiyim, İsrailoğullarını benimle serbest bırakman için Allah beni sana gönderdi.”Firavun,“Şu senin bahsettiğin ve beni peygamber olarak gönderdi dediğin Allah nedir ki?”Musa as.,“Allah, âlemlerin ve bütün varlığın Rabbidir. O, sizlerin de ve sîzlerden önce gelen atalarınızın da Rabbidir ” bu sözlerin doğruluğuna delilin varsa haydi göster, evet bir mucize göster de görelim.” dedi.“Musa asasını yere attı apaçık ve kocaman bir yılan koynundan çıkarmasıyla da bakanların hepsi onu bembeyaz gördüler.”Firavun’un etrafında toplanan devlet adamları,“Bu çok usta bîr sihirbazdır.” Musa! Senin gibi sihir yapan bizde de çok sihirbaz var. Bir gün kararlaştıralım da onları da çağıralım, o gün hep toplanırız, bakalım kim kime galip gelecek. Peygamberlik iddiasında bulunan sen mi daha üstünsün, yoksa onlar mı? Görelim.” günde Firavun, hükümet erkânı ve birçok halk topluluğu, sarayın önündeki geniş meydanda toplandılar. Memleketin her tarafından toplanan sihirbazlar da oraya getirilmişlerdi. Musa da kardeşi Harun’la beraber orada hazır Firavun’a,“Biz galip gelirsek bize büyük ikramiye ve mükâfatlar vereceksiniz değil mi?” vereceğim, hem de benim yanımda sizin büyük rütbe ve mevkiniz olacak.” Hazret-i Musa’ya,-“Sen mi evvel başlarsın, yoksa biz mi başlayalım?” as. onlara,“Siz başlayınız.” asalarını ve iplerini yere attılar, bunlar derhâl küçüklü büyüklü bir takım yılanlar gibi hareket etmeye, açılıp kıvrılmaya üzerine Musa asasnıı yere bıraktı. O anda asa koskoca bir ejderha oldu. Kocaman ağzını açtı, meydanı dolduran o yılanları yutmaya başladı. Kaçanların arkasına düştü hepsini tutup yuttu. Ortada sihirbazların yaptıklarından hiçbir eser kalmadı. Seyirciler dehşetli bir heyecan ve korku içinde kaldılar. O zaman Musa as. ilerledi ve koskoca yılanı tuttu. Eline alır almaz derhâl asa hâlini büyük bir mucize anda sihirbazlar Musa’nın as kendileri gibi bir sihirbaz olmadığını anladılar ve “O, mutlaka “Beni Allah gönderdi.” sözünde doğrudur. Muhakkak ona Allah yardım ediyor, biz de bütün varlıkların Rabbi, Musa ve Harun’un Rabbine iman ettik.” dediler ve yere baş koyup Allah için secdeye vardılar. Bu hâli gören Firavun sihirbazlara fena hâlde öfkelendi, çünkü onlar gözleri önünde Musa ve Harun’un tanrısına iman sihirbazlara,“Göreceksiniz size neler edeceğim. Çok acı, azaplar ve ıstıraplar vereceğim.” dedi. Firavun hâlâ Musa’yı as. sihirbaz zannediyor ve onun peygamber olduğuna Firavun’a çekinmeden,“Biz artık senin azabından korkmuyoruz. Sen bize dünyada azap edebilirsin fakat Allah öbür âlemde bizi cennete koyacaktır. Cennet ise bu dünyadan çok hayırlıdır. İstediğini yap, artık biz bir daha eski dinimize dönemeyiz.” Hz. Musa’nın mucizesi karşısında nasıl mağlup olduğunu bir de Kur’an-ı Kerim’den takip Musa Firavun’a, “Ben, âlemlerin Rabbinin elçisiyim.” deyince;Firavun, “Âlemlerin Rabbi de nedir?” dedi. Şu’ara 23-29,3051Musa, “O, göklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanırsanız bu böyledir.”Firavun, “Eğer benden başka bir ilah edinirsen, andolsun seni zindana atılanlardan ederim.” “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” “Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu.” üzerine Musa, asasını attı, bir de ne görsünler, asa açıkça kocaman bir yılan koynundan çıkardı, bir de ne görsünler, bakanlara bembeyaz çevresindeki ileri gelenlere, “Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır.” dedi.“Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?”Dediler ki “Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere de toplayıcı adamlar gönder.”“Sana bütün usta sihirbazları getirsinler.”Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya da “Siz de toplanır mısınız?” denildi.“Umarız, üstün gelirlerse sihirbazlara uyarız.” dediler.Sihirbazlar gelince, Firavun’a, “Eğer biz üstün gelirsek, gerçekten bize bir mükâfat var mı?” “Evet, hem o takdirde mudaka bana yakın kimselerden olacaksınız.” onlara, “Hadi ortaya atacağınız şeyi atın.” üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz.” da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların uydurdukları sihir takımlarını üzerine sihirbazlar derhâl secdeye kapandılar.“Âlemlerin Rabbine inandık.”“Musa’nın ve Harun’un Rabbine” “Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım.” şöyle dediler “Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.”“Burada ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimsin, hatalanmızı bağışlayacağını umuyoruz.”
hz musa nın güzel sözleri